| Kitap okuyayım, film izleyeyim, doğrum günü kartı alayım hemen zırlarım. | Open Subtitles | كتاب جيّد، فيلم رائع أو بطاقة عيد ميلاد أنخرط في البكاء |
| Size yemin ederim Sophy'den başkasına sevgililer günü kartı göndermedim! | Open Subtitles | أقسم أني لم أرسل بطاقة عيد الحب لأحد غير صوفي |
| Her sene doğum günü kartı bile atsa kârdır, değil mi? | Open Subtitles | و ربما بطاقة عيد ميلاد كل سنة هذا نجاح، أليس كذلك؟ |
| Çok sevgililer günü kartı aldın mı Simon? | Open Subtitles | تلقيت العديد من بطاقات عيد الحب, سايمون؟ |
| Evet. Ona hediye ve doğum günü kartı aldın. | Open Subtitles | أجل ، أحضرت لها هدية و أحضرت لها كرت عيد ميلاد |
| Tanrım, aldığım tek sevgililer günü kartı annemden geliyor. | Open Subtitles | يا الهى , كروت عيد الحب الوحيدة التى احصل عليها , من والدتى |
| - Doğum günü kartı falan yolladım. | Open Subtitles | لقد أرسلت لكَ بطاقات معايدة بعيد ميلادك لم تكن تلكَ هدية |
| 200.000 kavanoz fıstık ezmesi ve 365.000'den fazla Sevgililer günü kartı topladık. | TED | لقد جمعنا 200000 جرة من زبدة الفول السوداني وأكثر من 365000 بطاقة عيد الحب. |
| Seni seviyorlar. Bizde, sadece imzasız doğum günü kartı alırsın. | Open Subtitles | انهم يهتمون بك.فى عائلتى تحصل فقط على بطاقة عيد ميلاد بدون توقيع. |
| lakin bir doğum günü kartı ile... söyleyebileceğim kadar basit değildi. | Open Subtitles | لكن لم اعتقد بان هذا شىء يمكننى ذكرة لك فى بطاقة عيد ميلادك السنوية |
| Doğum günü kartı yollamıyorum. | Open Subtitles | لم أرسل لها بطاقة عيد الميلاد انها طوارئ |
| İyi bir kitap, güzel bir film, bir doğum günü kartı gördüğümde hemen ağlamaya başlarım. | Open Subtitles | كتاب جيّد، فيلم رائع أو بطاقة عيد ميلاد أنخرط في البكاء |
| Hasta yatağından bile bana haftanın her günü yeni bir Sevgililer günü kartı yollamayı becerdi. | Open Subtitles | انظروا, حتى وهو مريض أرسل لي بطاقة عيد الحب طوال هذا الأسبوع |
| "Ah şuraya bak, torunuma bir doğum günü kartı alayım." | Open Subtitles | أحتاجُ أن أحصل على بطاقة عيد الميلاد لحفيدتي. |
| Benim hatam. Ona sevgililer günü kartı göndermemeliydim. | Open Subtitles | تلك غلطتي، ما كان يجدر بي إرسال بطاقة عيد الحب لها |
| Hiç anneler günü kartı göndermemiş. Koalalardan da nefret ediyormuş. | Open Subtitles | لم ترسل بطاقة عيد الأم، سخيف يكره الدببة الكوال. |
| —Bu arada, doğum günü kartı geldi mi? —Henüz değil. | Open Subtitles | -بالمناسبة, هل حصلت على بطاقة عيد الميلاد تلك؟ |
| Ohh. Sevgililer günü kartı. Bu çok şeker. | Open Subtitles | بطاقة عيد الحب إنه جميل و مرسوم باليد |
| Meslektaşlarım için sevgililer günü kartı aldım. | Open Subtitles | أحضرت بعض بطاقات عيد الحب لزملائي العاملين |
| Her yıl yaş günü kartı gönderir. | Open Subtitles | لا تزال ترسل لي بطاقات عيد الميلاد كُل سنه. |
| Oğlunuz size çok güzel bir Sevgililer günü kartı yaptı ve bununla da gurur duyuyor. | Open Subtitles | لقد صنع لكِ ابنك بطاقة لعيد الحُب. وهو فخور بها. قد تريدين أن تجعليها أمراً مهماً عندما يعود إلى المنزل. |