Eğer izin verirseniz, günü onunla geçirmekten mutlu olurum. | Open Subtitles | سأكون سعيد لقضاء اليوم معه ، إذا سمحت لي. |
günü onunla geçirmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت إنك تريد أن تمضي اليوم معه |
Bir panik atak daha geçiriyormuş ama Connor'a günü onunla birlikte geçireceğimi söyledim. | Open Subtitles | بخصوص تعرضه الى هجمة ذعر اخرى (لكنني وعدت (كونر انني سوف اقضي اليوم معه على اية حال .. لذلك |
Öf be. Tüm günü onunla geçirmek, beyzbol stadyumunda yemek yemekten beter olacak. | Open Subtitles | يارجل قضاء اليوم معه |
Boyd meselesi yüzünden ofisimden çıkamaz olunca sona erdiğinde günü onunla geçireceğime Kevin'a söz verdim. | Open Subtitles | لا، جعلتني قضية (بويد) أقضي كل وقتي في المكتب لذلك وعدت (كيفن) أن أمضي اليوم معه عندما تنتهي |