"günbatımına kadar" - Traduction Turc en Arabe

• قبل غروب الشمس
• حتى المغيب
• بحلول المغيب
• قبل الغروب
• حتّى المغيب

Şehirlerarası Suyolu test edilecek ve günbatımına kadar kullanılır hale getirilecek.
وسيتم إختبار الطريق السريع المائية و تجهيزها للإستخدام قبل غروب الشمس

Bir banshee onun için çığlık attı. günbatımına kadar ölmüş olacak.
لقد اختاره الشؤم لذلك سيموت قبل غروب الشمس

günbatımına kadar buradan gitmezsek fırtına bizi silecek...
اذا لم نخرج من هنا قبل غروب الشمس فأن العاصفة ستقطع الطريق علينا

günbatımına kadar çalışacaksın.
تعملي حتى المغيب.

Öyle ya da böyle bu iş günbatımına kadar bitecek.
بطريقة أو بأخرى، سينتهي هذا بحلول المغيب.

günbatımına kadar buradan çıkabilir miyiz? Evet. Ortalık temiz.
تظنين اننا سوف نخرج من قبل الغروب ؟

Bu pek hoş bir laf olmadı. Özellikle de günbatımına kadar hayatta kalmana izin verdiğim düşünülürse.
هذا ليس لطيفًا، وضعًا بالاعتبار أنّي سمحت لك بالحياة حتّى المغيب.

Yarın günbatımına kadar Fort William'a teslim ettiğinizden emin olun.
(تأكد من توصيلها الى (فورت ويليام قبل غروب الشمس غدا

günbatımına kadar geri döndüğü sürece tabii.
بالطبع، لطالما يعود قبل غروب الشمس.

günbatımına kadar vaktin var.
لديكِ حتى المغيب.

Cade seni veya bu insanlardan yüz tane öldürmem için günbatımına kadar süre verdi, ve bende ikilemde kalmak istemiyorum.
أمهلني (كايد) حتى المغيب لأقتل مئة من أولئك الأشخاص أو أقتلك عوض ذلك، ولا أريد أن أكون محط إغواء بهذا أو ذاك.

Çoktan gül dikeniyle zehirledi bile. Bu kemiği günbatımına kadar istiyor.
سممته فعليًا بأشواك الورد، وتودّ هذه العظمة بحلول المغيب.

Eğer günbatımına kadar dönmezsem, bensiz git.
اذا لم اعد قبل الغروب فغادروا بدوني

günbatımına kadar vaktim var demiştin zorba müdür.
قلت إنّي ممهول حتّى المغيب... يا حضرة المدير المتسلّط.