Bu yüzden, deri rengi uyumsal bir özellikten biraz daha fazlası, Güneş çevresinde dolanan bir kaya parçasında yaşayan bizler için | TED | لذلك، البشرة هي أكثر قليلاً من مجرد سمة تكيّف للعيش في كوكب يدور حول الشمس. |
Güneş çevresinde her şey tam olarak olması gerektiği gibi hareket eder. | TED | كل شيء يطوف حول الشمس يدور بالطريقة المفترضة له بالضبط. |
Eğer bu kuyrukluyıldız, Güneş çevresinde yoluna devam eder ve mevcut rotasını korursa yaklaşık bir yıl sonra, 16 Ağustos civarında dünyaya çarpabilir. | Open Subtitles | و تتجه لمدار مختلف لو استمر هذا المذنب فى مساره حول الشمس واستمر فى اتجاهه الحالى |
Biz bu kadar geriye gidemezdik fakat kendi cismimiz için 13 yıl önce bazı gözlemler edindik, bu da Güneş çevresinde nasıl dolaştığını kavramaya yaradı. | TED | ليس بمقدورنا العودة أكثر من ذلك لكننا توصلنا إلى دلالات من جسم أورانوس قبل ذلك بحوالي 13 سنة كان من شأنها أن تكشف لنا كيفية دورانه حول الشمس. |
Galileo Güneş çevresinde dönenin Dünya olduğunu söylediğinde, bu keşif yüzünden ölüme mahkum edildi. | Open Subtitles | غاليلو" عرف أن الأرض تدور حول الشمس" وحكم عليه بالموت لذلك |