Güney Kore ve Endonezya'da kadınlar neredeyse yarım milyon firmaya sahip. | TED | في كوريا الجنوبية و اندونيسيا النساء تملك نحو نصف شركات الدولة |
1950'lerde Güney Kore son derece yoksul bir ülkeydi ve çok yozlaşmıştı. | TED | خلال عقد الخمسينيات، كانت كوريا الجنوبية دولة فقيرة بائسة. وكان يعمُّها الفسـاد. |
Yeterli parayı kazanır kazanmaz, Güney Kore'den 2. el araba getirteceğim. | Open Subtitles | حالما يصبح لدي نقود سأبدأ بأستيراد السيارات المُستعملة من كوريا الجنوبية |
Güney Kore hakkında bir fikrim yok ama bizim dükkânda problem çıkmış olabilir. | Open Subtitles | انا لا اعرف عن كوريا الجنوبيه لكن محل العصيده قد يواجه بعض المشاكل |
Mart 2013'e geldiğimizde, Binlerce bilgisayarı tahrip eden, Güney Kore saldırısı var, basında Kuzey Kore'nin yaptığı öne sürüldü. | TED | لديك هجوم مارس عام 2013 لديك هجوم على كوريا الجنوبيه تم اتهام كوريا الشماليه به في الصحافه وقد عطل الاف الحواسيب. |
Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki sınırı geçmek neredeyse imkansızdı. | TED | من المستحيل تقريباً أن يعبروا الحدود بين كوريا الشمالية وكوريا الجنوبية |
Güney Kore yolcu uçağı dünden beri kayıp. | Open Subtitles | (الغرب): طائرة الركَّاب الكوريّة الجنوبيّة المفقودة منذُ الأمس |
10 yıl kimliğimi sakladıktan sonra Güney Kore'ye gitme riskini alma | TED | ولهذا، وبعد عشر سنوات من إخفاء هويتي قررت المخاطرة بالذهاب إلى كوريا الجنوبية |
Güney Kore'de yaşamak, yerleşmek umduğumdan çok daha zordu. | TED | كان الإستقرار في كوريا الجنوبية تحدياً أكبر مما توقعته |
İngilizce Güney Kore'de çok önemliydi ve bu yüzden 3. dilimi öğrenmek zorundaydım. | TED | كانت اللغة الإنجليزية مهمة جداً في كوريا الجنوبية لذا إضطررت لأن أبدأ تعلم لغتي الثالثة |
Ailemin özgürlüğü için her şeyi yaptım, çok yaklaşmıştık, ama ailem Güney Kore konsolosluğunun biraz uzağında hapse atılmıştı. | TED | فعلت كل شيء لأحرر عائلتي وكدنا أن نفعلها لكن عائلتي زجت في السجن على بعد مسافة قصيرة من سفارة كوريا الجنوبية. |
Sonunda uzun bir yolculuktan sonra ben ve ailem Güney Kore'de tekrar bir araya gelmiştik. | TED | وأخيراً، بعد رحلتنا الطويلة، إجتمع شملي بعائلتي في كوريا الجنوبية |
Ve yurtdışında yaşıyorduk, babamın çalıştığı yerde, Güney Kore'de. Orada bir tek İngilizce kanalı vardı. | TED | وكنا نعيش في الخارج، كنا نعيش في كوريا الجنوبية حيث كان يعمل والدي، حيث كان هناك قناة واحدة فقط باللغة الإنجليزية. |
Ve bu savaş, Güney Kore topraklarında olacak. | Open Subtitles | انا لا انسحب - الحروب وهذه الحرب سوف تقوم على ارض كوريا الجنوبيه |
Bana Güney Kore'den kaçak elektronik sokacaklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنهم يقومون بتهريب الإلكترونيات من "كوريا الجنوبيه" |
Bana Güney Kore'den elektronik cihaz kaçakçılığı yaptıklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنهم يقومون بتهريب الإلكترونيات من "كوريا الجنوبيه" |
Bu gördükleriniz Kuzey ve Güney Kore arasındaki askerden arındırılmış bölgede sevk edilmiş iki otomatik keskin nişancı üssü. | TED | هذه وحدتين للقنص التلقائي الموجودة حاليا في المنطقة المجردة من السلاح بين كوريا الشمالية وكوريا الجنوبية. |
Şey, en azından İtalya, Avustralya Çekler, İspanya, Polonya, Güney Kore ve, İngiltere bizimle. | Open Subtitles | على الأقل ، اتفقت معنا أستراليا و إيطاليا التشيك و أسبانيا وكوريا الجنوبية وبولندا وتعرف ، البريطانيون |
Washington ABD'den kalkan uçağın Sovyet hava sahasını ihlal etmesinin ardından Güney Kore yolcu uçağının karıştığı olayın provokasyon izlerini örtbas etmeye çabalıyor. | Open Subtitles | (الشرق): وتسارع (واشنطن) في التستّر على المحاولة الاستفزازيّة التي أعقبت الحادث الذي ألمَّ بالطائرة الكوريّة الجنوبيّة |
Kore Savaşından sonra, Güney Kore kıyıları, saldırılara karşı dikenli tel ile sarılmıştır. | Open Subtitles | بعد الحرب الكورية،أحيط الخط الساحلي لكوريا الجنوبية بسياج من الأسلاك الشائكة لصد أي هجمات محتملة |
Güney Kore'li oyuncu sağ kornerden bir şut daha çekti... | Open Subtitles | اللاعب الكوري الجنوبي يصوب... من الزاوية اليمني و مرة أخري... |
Belki de onlara, Güney Kore sınırından nasıl, öküz gübresine saklanarak kurtulduğumu anlatırım. | Open Subtitles | ربما يمكنني أن أخبرهم بقصة تجنبي لوحدة مراقبة الحدود الكورية الشمالية |
Bazen aramız Kuzey Kore Güney Kore gibi oluyor ama o benim ablam. | Open Subtitles | "أشعر في بعض الأحيان و كأننا شمال و جنوب "كوريا و لكنها أختي |