"güneyden gelen" - Traduction Turc en Arabe

    • من الجنوب
        
    • فى الجنوب
        
    Güneyden gelen yasadışı kerestecilik ve parkın içinden geçip Brezilya'ya ulaşmak isteyen uyuşturucu kaçakçıları. TED نرى قطع الأشجار الغير قانوني من الجنوب وتجار المخدرات يحاولون العبور عبر الحديقة للوصول إلى البرازيل.
    Eğer bu Güneyden gelen yeni edebi şahsiyet değilse, çenem tutulsun. Open Subtitles ليسلبني الله حياتي إن لم تكن هذه هي الشخصية الأدبية الجديدة القادمة من الجنوب
    Önümüzdeki bir kaç hafta Güneyden gelen yüksek hava basıncının etkisiyle açık bir gökyüzü ve sıcak bir hava bekleniyor. Open Subtitles اما بقيت الأسبوع نتوقع سماء صافية مع بعض من الدفء . مع ضغط عالي من الجنوب
    Güneyden gelen izler buldum. Ama hiçbiri geri dönmüyor. Open Subtitles لقد وجدت آثار فى الجنوب لكنها لا تعود
    Güneyden gelen izler gördüm, ama geri giden yoktu. Open Subtitles لقد وجدت آثار فى الجنوب لكنها لا تعود
    Balıkçılar Güneyden gelen yunuslarla sümsük kuşlarını bekliyor. Open Subtitles يبحث الصيادون عن الدلافين وطيور الأطيش التي تصل من الجنوب
    Güneyden gelen her soğuk hava kitlesi kendisiyle birlikte daha soğuk hava ve daha soğuk sular getirirken, sardalyaları daha kuzeye sürüklüyor. Open Subtitles كل جبهة باردة تصل من الجنوب تحمل معها هواءً ومياه أبرد تسحب السردين نحو الشمال أكثر فأكثر
    Buraya bir saat uzaklıkta Güneyden gelen bir erişim yolu var. Open Subtitles هناك طريق خاص على بعد ساعة تقريباً .من الجنوب
    Keşif araçlarımız Güneyden gelen bir Espheni yakınlaşması kaydetti. Open Subtitles مستكشفينا قد حددوا اشفيني يقتربون من الجنوب
    Güneyden gelen güçlü rüzgarlar, yaklaşık 48 km/saat hızla petrolü sahile doğru taşıyor.S Open Subtitles الرياح القادمة من الجنوب التي كانت قوتها 30 .ميلاً بالساعة دفعت ذلك النفط إلى الساحل
    Güneyden gelen kuzenimiz için o odaya ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج الغرفة لقريبنا من الجنوب
    Kuzeyden gelen sıcak Agulhas akıntısı Güneyden gelen soğuk sular ile yer değiştirmiş ve bu da beraberinde zengin besinleri getirmiştir. Open Subtitles تيار "أجولاس" الدافيء الذي يتدفق من الشمال يحل محله الماء البارد القادم من الجنوب
    Güneyden gelen bir grup Ork'u avlamaya çıkmıştık. Open Subtitles خرَجنا خلف مجموعة أورك .قدِموا من الجنوب . {\cH000000}.
    Güneyden gelen bir tahıl sevkiyatımız var. Open Subtitles لدينا شحنه من الحبوب قادمه من الجنوب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus