Güpegündüz bir askeri helikopteri yok etmek istemezsiniz herhalde. | Open Subtitles | سيدي لا أظنك تريد تدمير مروحية عسكرية فوق كاليفورنيا في وضح النهار |
Güpegündüz bir arabanın içindeyiz. | Open Subtitles | نحن داخل سيّارة في وضح النهار ماذا سيحدث؟ |
Güpegündüz bir başka kaçırma olayı. | Open Subtitles | من متجر البقالة هذا الصباح إختطاف أخر في وضح النهار |
Yani, onlar Güpegündüz bir minibüse saldırdılar. | Open Subtitles | أنا أعني أنهم ضربو شاحنة الأصلاحية في وضح النهار |
Güpegündüz bir garsonu vurdun. | Open Subtitles | اطلقت النار على هذه النادلة في وضح النهار |
Güpegündüz bir Rus mafya babasını vurup öldürdünüz. | Open Subtitles | قتلتِ زعيم عصابة روسية في وضح النهار |
Senin gibi adını daha önce hiç duymadığım biri nasıl bir anda ortaya çıkıp soğuk kanlı şekilde Güpegündüz bir garsonu öldürüp diğer iki cinayetin de baş şüphelisi olarak emniyet güçleriyle silahı çatışmaya giriyor ve sonunda Tennessee'nin bu yakasında en çok aranan bir suçlu haline geliyor? | Open Subtitles | كيف لشخص مثلك لم أسمع شيئا عنه من قبل يقف فجأة و بدم بارد ،و يقتل نادلة في وضح النهار و يصبح المشتبه الاساسي في جريمة قتل |
Güpegündüz bir adam öldürdü. | Open Subtitles | قتل رجلاً في وضح النهار |
Güpegündüz bir kadına saldırdınız. | Open Subtitles | هاجمت إمرأة في وضح النهار |
Güpegündüz bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | نحن في وضح النهار |
Roma elçisine Güpegündüz bir saldırı. | Open Subtitles | في وضح النهار يتم مهاجمة " حاكم "روماني |
O zaman asıl soru Washington'daki iki kaçak Güpegündüz bir SHIELD çalışanını kaçırabilir? | Open Subtitles | إذن السؤال هو: كيف يمكن لأكثر شخصين مطلوبين في (واشنطن) أن يختطفا عميلا ينتمي ل(شيلد) في وضح النهار |