Beyaz gürültüyle rastgele birkaç deneme yapmıştım. | Open Subtitles | قمتُ باختبارٍ عشوائي بالضجيج الأبيض. الضجيج الأبيض: |
Kendilerini daha fazla gürültüyle çevrelerler. | Open Subtitles | يحيطون أنفسهم بالمزيد من الضجيج |
Yani, eğer bu gürültüyle onu uyandıracak olursan, ciddiyim, Cami sorunlarının en küçüğü olur. | Open Subtitles | والتي سرقتها (كامي) للانتقام منك، لذا إن أيقظتها بهذا الضجيج -فإن (كامي) ستكون أهون مشاكلك . |
Siyah bir tuvalle ya da beyaz gürültüyle başlamak zorunda değilsiniz. | TED | ليس عليك البدء بقماش فارغ أو ضوضاء بيضاء. |
At büyük bir gürültüyle aşağı geliyordu. | Open Subtitles | يالها من ضوضاء حدثت عندما مر الحصان بجانبنا |
Duyduk duymadık demeyin majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı. | Open Subtitles | أستعدو, صاحب الجلالة أستيقظ اليوم من قيلولته بسبب صوت ضربة قوية. |
- Eğer bir kulağınızda duyma kaybı varsa ve sorun virüs ya da yüksek gürültüyle ilgili değilse, diğer olasıIıklar nelerdir? | Open Subtitles | -إذا كان لديك فقدان سمع في إحدى الأذنين وهو ليس فيروس أو ضوضاء عالية أو أي شيء ، ما الأحتمالات؟ |
Tam tetiği çekecekken bir gürültüyle irkildi. | Open Subtitles | a ضوضاء تباغته. |
Duyduk duymadık demeyin majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı. | Open Subtitles | أستعدو, صاحب الجلالة أستيقظ اليوم من قيلولته بسبب صوت ضربة قوية. |