Bana güvendin. Başkan'ın karşısında kötü duruma düşmeni istemedim. | Open Subtitles | لقد وثقت بى ، و لم أرد أن تبدو بمظهر سئ أمام الرئيس |
Sen bana güvendin. Sana güvenmezsem çok yakışıksız bir davranış olur. | Open Subtitles | لقد وثقت بي و سيكون تصرفاً رهيباً مني أن لا أثق بكِ |
- Madem bencil olduğunu biliyordun neden ona güvendin peki? | Open Subtitles | طالما هذا كان رأيكَ بها فلماذا وثقت بها؟ |
Benim gibi bir adama ne diye güvendin? | Open Subtitles | ماالذي كنت تفكرين فيه عندما وثقتِ في رجل مثلي؟ |
Buraya kadar bana güvendin, o yüzden sessiz ol. | Open Subtitles | لقد وثقتِ بي كل هذا الوقت إذا اصمتي و حسب |
# Söz vermiştim, yapacağız demiştim güvendin sözüme oysa ben incittim seni. # | Open Subtitles | وعدتك بأننا سنسعد لذا انت وثقت بي لكني خذلتك |
Bana güvendin. Bu güven neredeyse ölümüne yol açacaktı. | Open Subtitles | أنت وثقت بي, تلك الثقة أدت تقريبا إلى قتلك. |
Orda tehlikeli bir adama güvendin ve insanlar öldü. | Open Subtitles | لقد وثقت برجل على كل السم الموجود هناك ومات أناس |
- Bana Teo'yu eğitmem ve sırrını saklamam için güvendin. | Open Subtitles | ماذا يعنى هذا لقد وثقت فيك لتدريب "تيو" والإحتفاظ بسرك |
Sen ona güvendin ve o da gitti Başsavcı'yı vurdu. | Open Subtitles | لقد وثقت بها وهى ضربت بثقتك عرض الحائط وقتلت المُدعي العام |
Delilah'ya güvendin. | Open Subtitles | كنت غبيا عندما وثقت بهذه المرأه |
Sen onlara güvendin, o kadar. | Open Subtitles | لقد وثقت بهم ، هذا كل ما في الأمر |
- Yapmamı sen söyledin. - Çünkü güvendin. | Open Subtitles | لأنك طلبت منى ذلك لأنك وثقت بى |
Onlara güvendin, ama sana yalan söylediler. | Open Subtitles | لقد وثقت بهم ولكنهم كذبوا عليك |
Her zaman bana güvendin. Hiç bir zaman ayrı kalmadık. | Open Subtitles | وثقت بي دائما لم يسبق أن إفترقنا أبداً |
Pekâlâ, sen bana güvendin ben de sana güveneceğim. | Open Subtitles | حسناً، لقد وثقت بي أعتقد أنني سأثق بك |
Sana değer verdiğini sandığın birine güvendin. | Open Subtitles | لم تفعل أي شيء خطأ ، "تشاك" لقد وثقت بشخص اعتقدته يهتم لأجلك |
Buraya kadar bana güvendin, o yüzden sessiz ol. | Open Subtitles | لقد وثقتِ بي كل هذا الوقت إذا اصمتي و حسب |
Çünkü ortaklığı verirken bana güvendin ve ben de seni karanlıkta bırakmayarak bu güveni boşa çıkarmamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لأنكِ وثقتِ بي بوضعيّ شريك وأحاولُ بأن أردّ هذه الثقة .بإخباركِ بجميعِ المستجدات |
Bana güvendin, inandın ve ben sana ihanet ettim. | Open Subtitles | وثقتِ بي، آمنت بي بينما أنا خنتك |
İçgüdülerine güvendin ve haklı çıktın. | Open Subtitles | وثقتي بقدرتك، وكان عملك صواب. |
Tam olarak öyle olmadı ama ne olmuş yani? Bana kendin olmam için 10 sene güvendin. | Open Subtitles | ائتمنتني على تقمّص شخصيتك لعشر سنوات فماذا استجدّ مع ذلك الشخص؟ |
Ona güvendin. Benim güvendiğim gibi. Alomet düşmanlarımıza silah satmıyordu. | Open Subtitles | أنت تثق به، مثلي، لكن " ألموت" لم تكن تزود الأعداء بالأسلحة. |