İronik bir durum ama asıl mesele şu ki sana güvenemeyiz. | Open Subtitles | هذا مثير للسخرية، ولكن المقصد هو أنّه لا يمكننا الوثوق بك |
- Ona güvenemeyiz. - Ben kimseye güvenmiyorum. | Open Subtitles | ـ لا يمكننا الوثوق بها ـ أنا لا أثق بأي شخص |
İthal edildi tabii ki. Bilirsiniz ki mistik makinelere güvenemeyiz. | Open Subtitles | إنه مستورد بكل تأكيد ، لا يمكن الثقة بالأجهزة المحلية |
O zaman dağdaki kimseye güvenemeyiz. | Open Subtitles | إذاً لن نستطيع الثقة فى أى شخص داخل الجبل |
Tamamen haklısın, Bayan Clyde. Artık kimseye güvenemeyiz. | Open Subtitles | أنت محقه تماما يا مس كلايد لا يمكننا أن نثق بأى أحد |
Kazanan hepsini alıyor. Kimseye güvenemeyiz. | Open Subtitles | الفائز سيأخذ كل شيء، ولا يمكن الوثوق بأحد. |
Seni ele geçirmişler. Kimseye güvenemeyiz beyler. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليك لا نستطيع الوثوق بأحد يا أصدقائي |
İşte bu yüzden beklememeliydik. Onların sözlerine güvenemeyiz. | Open Subtitles | ما كان يجب أن نتريّث لا يمكننا الوثوق بكلامهم |
Köprünün yakınına dahi gidemez.Ona güvenemeyiz. | Open Subtitles | لن يذهب لأي مكان قرب غرفة القيادة تلك مرة أخرى لا يمكننا الوثوق به |
Evlerimiz izlenecek. Telefonlara güvenemeyiz. | Open Subtitles | منازلنا ستراقب لا يمكننا الوثوق بالهواتف |
Kim olduklarını bulana kadar,kimseye güvenemeyiz. | Open Subtitles | ليس جميعهم لكن ريثما نكتشف من لا يمكننا الوثوق بأي شخص |
Kara deliğe bu kadar yakınken o tarayıcılara güvenemeyiz. | Open Subtitles | لايمكننا الثقة بالمجسات ونحن بهذا القرب من الثقب الاسود |
Bize karşıysan buradan gidemezsin. Sana güvenemeyiz. | Open Subtitles | إن كنت ضدنا لا يمكنك الرحيل، لا يمكننا الثقة فيك |
Eğer öyleyse, o zaman kimseye güvenemeyiz Efendim. | Open Subtitles | حسناً، اذا كان بامكانه فعل هذا اذن لن يمكننا الثقة باحد. |
Kral Francis'in maksadına güvenmeyiz ve de güvenemeyiz. | Open Subtitles | الثقة في نوايا الملك فرانسيس اعتقد انه لا يزال يريد |
Çocuğu ona teslim edersek, parçayı bize geri verip vermeyeceği konusunda ona güvenemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نثق بأن يعطينا القطعة المكمّلة سواءاً ان أعطيناه الفتي أم لا |
Çocuğu ona versek bile parçayı teslim edip etmeyeceği konusunda ona güvenemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا يجب أن نثق في أنه سيعطي لنا تلك القطعه إذا أعطيناه الولد |
Bize yardım etmek için artık Büyülüler'e güvenemeyiz. | Open Subtitles | المسحورات لا يمكن الوثوق بهم لمساعتنا بعد الآن |
Bir suçlunun sözlerine güvenemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع الوثوق مئه بالمئه في اقوال مجرم سابق مثله |
Esnaf kendini güvende hissetmezse, yardımlarına güvenemeyiz. | Open Subtitles | إذا ملاك المتاجر لا يشعرون بالأمان يجب أن نعتمد على تعاونهم |
O dosyanın bir kısmı silinmişti. Ona güvenemeyiz. Bence hata yapıyorsun. | Open Subtitles | هذا البريد قد محي جزئياً ولا يمكننا الاعتماد عليه ، اعتقد انك ارتكبت خطأ |
Onu öyle korkutmuş ki, ifadesine güvenemeyiz. | Open Subtitles | أو لربّما نحن لن. هو يحصل عليها الخائف جدا نحن لا نستطيع الإعتماد عليها. |
Götlük yapma. Bankacılara güvenemeyiz. | Open Subtitles | لا تتغابى حيال هذا الموضوع إننا لا نثق بالصيارفة |
Peki öyleyse, neden kullandığımız maddelerin sağlığımıza etkisini, neden-sonuç kapsamında anlamak söz konusu olduğunda epidemiyolojik çalışma sonuçlarına güvenemeyiz? | TED | إذًا، لماذا لا نستطيع الاعتماد على هذه الدراسات لإقامة علاقات سببية بين المواد وتأثيرها على الصحة؟ |
Açıkçası ona pek fazla güvenemeyiz. | Open Subtitles | على ما يبدو نحن لا نَستطيعُ إئتِمان ذلك كثيرها. |
Hayır, Kızıl bereliler olmaz! Onlara güvenemeyiz. | Open Subtitles | كلا، لا مزيدَ من القوّات، لا يُمكِنُنا الوثوقُ بِهم. |
Katrina kasırgasında görüldüğü gibi bir felakete hazırlıklı olmada, sorunları çözebilmede artık sadece devlet kurumlarına güvenemeyiz. | TED | و قد أظهر إعصار كاترينا أنه لا يمكننا الإعتماد كلية على الحكومة في سرعة التصرُّف و الإمساك بزمام الأمور. |
Onlara da güvenemeyiz. Risk alamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا الوثوقُ بهِم أيضاً، لا حديث عبر الراديو. |