Bu insanlar güvenliklerine, geçim kaynaklarına, saygınlıklarına yapılan büyük tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. | TED | يواجه هؤلاء الناس مخاطر عظيمة لأجل أمنهم وعيشهم وكرامتهم. |
Bu kural ABD tarafından tercih edilen ki kendi ulusal güvenliklerine yarar sağlandıklarını düşündükleri birçok çesit aktivitede bulunuyor. | Open Subtitles | وهي القاعدة المفضلة لدي الدول المنخرطة في كثير من النشاطات المختلفة التي يشعرون أنها تفيد أمنهم الوطني |
Yanımdaki Dr. Jameson sağlıklarını kontrol edecek ve bu güvenliklerine iyi bir bakmamıza yarayacak. | Open Subtitles | د."جيمسون" هنا سيتفقد صحتهم، هذا يجب أن يعطينا نظرة جيدة لنظم أمنهم |