"güzel bir yerde" - Traduction Turc en Arabe

    • في مكان لطيف
        
    • في مكان جميل
        
    • في مكان رائع
        
    • في مثل هذا المكان الجميل
        
    Böyle güzel bir yerde yaşadığına göre, halin vaktin yerinde olmalı. Open Subtitles برؤيتي لطريقة عيشك في مكان لطيف كهذا يبدو وكأنك تملك الكثير
    Ben şimdi güzel bir yerde, güzel bir yemek istiyorum. Open Subtitles أريد بعض الطعام في مكان لطيف في جو لطيف ، مع اشخاص لطفاء
    Bebeklerinin fiziksel rahatsızlıkları iyi ele alındı ve onlara güzel bir yerde birlikte zaman geçirme imkanı verildi. TED تم التدبير الجيد لعدم الراحة الجسدية لطفلهم وتم منحهم جميعًا الوقت ليكونوا معًا في مكان جميل.
    Ve eğer, çalışmam gerekiyorsa bile, güzel bir yerde güzel bir kızlada çalışabilirim. Open Subtitles وإذا كان علي الدراسه فسأدرس حينها في مكان جميل مع فتاه جميله
    Bu seni ameliyat boyunca güzel bir yerde tutacaktır, tamam mı? Open Subtitles إنها سوف تبقيك في مكان رائع في وقت الجراحة
    Hadi ya, Moesha'daki Club Bombay gibi güzel bir yerde dans ederiz. Open Subtitles هيا بنا , علينا الذهاب للرقص في مكان رائع مثل نادي بومباي في مويشا
    Böyle güzel bir yerde yaşadığın için çok mutlu olmalısın. Open Subtitles يجدر بكِ أن تكوني سعيدة لكونكِ تعيشين في مثل هذا المكان الجميل
    Bıktım şu farelerden. Neden güzel bir yerde kalamıyoruz? Open Subtitles أنا تعبت من الجرذ لماذا لا نقيم في مكان لطيف ؟
    Öyleyse, cuma akşamı için güzel bir yerde rezervasyon yaptıracağım. Open Subtitles جيد , إذا سأدبر لك حجز للعشاء ليلة الجمعه في مكان لطيف,
    güzel bir yerde, öğle yemeği yeriz. Siz seçin. Open Subtitles تناولي الغداء معي في مكان لطيف تختارينه
    - Evet. güzel bir yerde akşam yemeğine ne dersin? Open Subtitles سوف آخذك إلى العشاء في مكان لطيف جدا
    güzel bir yerde. Open Subtitles في مكان لطيف وجميل
    Neden adamımız Wyatt işini güzel bir yerde yürütmüyor kaplıcada falan? Open Subtitles لماذا هذا الفتى (وايت) لا يمكنهُ مزاولة عمله في مكان لطيف مثل منتجع صحي ؟
    Kız arkadaşınla güzel bir yerde, hoş bir... ..yemek yemişsin. Open Subtitles تناولتَ وجبة لذيذة مع رفيقتك في مكان جميل..
    Evet, mutlu, üzücü bir gün, ama uzun bir hayat yaşadığı ve güzel bir yerde olduğu ve uykusunda öldüğü için minnettarız. Open Subtitles نعم ، إنه يوم سعيد و حزين لكننا ممتنون لأنها عاشت عمراً طويلاً وهي في مكان جميل وقد ماتت في منامها
    İyi de, nasıl olur da tüm aile böyle güzel bir yerde ölür? Open Subtitles على كل حال , اخبرني كيف لعائلة كامله ان تموت في مكان جميل كهذا ؟
    Böyle güzel bir yerde yaşamak ne şans. Open Subtitles إنّه أمر محظوظ العيش في مثل هذا المكان الجميل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus