güzel kızların ağızlarını sadece bir çük gördüklerinde - açmaları gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال إن الفتيات الجميلات يجب أن يفتحن أفواههنّ عندما يرين منطقة خاصة |
Özellikle burada, bu güzel kızların yanında, erkekleri bilirim. | Open Subtitles | خصوصاً هنا بتواجد جميع هذه الفتيات الجميلات |
Bana tanıştığım bütün güzel kızların aslında güzel olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أن كل الفتيات الجميلات الاتي قابلتهن مؤخراً لسن جميلات حقاً |
Sen, güzel kızların aslında komik olmaları gerekmediğini kanıtlarken, rock yıldızının dosyalarına bir göz attım. | Open Subtitles | أن الفتيات الجميلات ليس عليهن أن يكونن ظفاء القيت نظره علي الرسم البياني الخاص بك |
Gerçekten mi. Hani şu yüzme kıyafetleri giymiş olan güzel kızların olduğu yer mi? | Open Subtitles | حقا , هل هذا هو المتجر اللذي يتواجدن فيه هؤلاء النساء الجميلات في ملابس القفز السوداء ؟ |
Üzücü bir durum tabii ki güzel kızların böcekler için kaçış biletleri almaları. | Open Subtitles | هراء أن تتمكن الفتيات الجميلات من الإفلات من مخالفات السرعة بالغزل |
Çıkıp güzel kızların arkasından ıslık çalabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكننا الذهاب و يمكننا مغازلة الفتيات الجميلات |
Çıkıp güzel kızların arkasından ıslık çalabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكننا الذهاب و يمكننا مغازلة الفتيات الجميلات |
tüm gizli güzel kızların hepsi burdaymış. | Open Subtitles | إذن هذا هو المكان الذى يخبئون فيه كل الفتيات الجميلات |
Dinle beni. Bazen oğlanlar güzel kızların etrafında aptalca şeyler yapabilirler. | Open Subtitles | استمعي، يقوم الرجال بأفعال غبيه امام الفتيات الجميلات |
Her erkek, güzel kızların bakire olup olmadığını anlayabilir | Open Subtitles | انه كجميع الشباب هنا يعرفون الحالة الجنسية لبعض الفتيات الجميلات |
güzel kızların gittiği daha rahat bir yere gitmek istersin. | Open Subtitles | لا .. أنت تحتاجين الى الذهاب الى مؤسسة مريحة حيث تذهب الفتيات الجميلات |
Gerçekte iyi adamlar, güzel kızların kitaplarını taşıma meraklılarıdır. | Open Subtitles | الأشخاص الجيدون بحق هم الأغبياء الذين يحملون كتب الفتيات الجميلات |
Ona güzel kızların arasında güvenilmez bilirsin. | Open Subtitles | . تعلمين ، لا يمكن الوثوق به أمام الفتيات الجميلات |
güzel kızların senin fikrin olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا غير مقتنع برأيك عن الفتيات الجميلات |
Sadece güzel kızların önünde. | Open Subtitles | فقط أمام الفتيات الجميلات . |
Flört edeceğim, elimi güzel kızların kıçlarına koyacağım. | Open Subtitles | في مؤخرات النساء الجميلات |