"güzellikten" - Traduction Turc en Arabe

• الجمال
• للجمال

Günümüz yarışmaları güzellikten ibaret değil. Zeka, yetenek ve sosyal konular da önemli.
عروض اليوم ليست عن الجمال فحسب بل هي حول الذكاء والموهبة والقضايا الإجتماعيّة

Şimdi güzellikten bahsedilirken, şu gerçekten kaçamazsınız ve bir çok deney bu şekilde yapılmıştır insan yüzleri ile ve her ne varsa.
عندما نتحدث عن الجمال لا يمكنك ان تتجاهل حقيقة ان هناك الكثير من الابحاث جرت بهذا الخصوص بواسطة أوجه الأشخاص

Bence bu güzellikten vazgeçmemeliyiz.
وأنا لا أعتقد أنه ينبغي لنا أن نتخلى عن الجمال.

Eh, güzellikten önce yaşlanmaya inanıyorum, ya sen?
إني اؤمن بالعمر قبل الجمال ، ألست كذلك ؟

Bu insanlar parazit gibi. Ne özel mülke saygı var ne toplum bilinci var, ne de doğal güzellikten anlamak var.
إنهم طفيليات, لا احترام للملكية الخاصة، وبلا حس إجتماعي, ولا تقدير للجمال الطبيعي.

Gerçek güç güzellikten çok daha derinde yatar
قوتك الحقيقية تأتي من شيء أعمق بكثير من الجمال

Gecenin sonunda bütün erkekler sana aşık olmazsa, ben güzellikten anlamıyorum.
إن لم تنتهي الليلة و كل رجل في هذا المكان يحبك فأنا لا أعرف شيئاً عن الجمال

Başka kimsenin farkında olmadığı bir güzellikten utanıyorsun.
أنت تخجل من الجمال الذي تزعم ان لا نظير له

güzellikten anlamaman senin problemin. - O para kira parasıydı.
اذا لم تفهم الجمال فهي مشكلتك عزيزتي ذلك المال كان للإيجار

güzellikten. Ümitten.
يمكننا أن نستمد الأمل من الجمال أيضاً ، من الوعد

Constance'ın koridorlarında görüldü ki, Küçük J yaşın, güzellikten önce geldiğinin farkına vardı.
شوهدت في الفناء جي الصغير تدرك بأن العمر يأتي قبل الجمال

Şerefli Sancia'yla evlenmeye burada herkes önünde söz verdiniz... Şayet güzellikten nefret ediyorsan sevgili kardeşim, kendinden de nefret etmelisin.
لو كنِت تكرهين الجمال يا أختاه فلابد أن تكرهي نفسك

- Haklısınız Hanımefendi. Sıkı çalışma ve özen gerçek hayatta güzellikten daha önemlidir.
العمل الجاد والإجتهاد لهُ أهمية أكثر من الجمال في العالم الحقيقي

İltifatlarınız içimi rahatlattı. Ama umarım aklınız başınıza gelir. güzellikten çok daha önemli şeyler hakkında konuşmaya geldim.
إطرائك يريحني، لكن آمل أن يعود رشدك إذ أن لدينا أكثر من الجمال لنناقشه.

Bu kadar çirkinliğin bu güzellikten çıktığına inanamıyorsun.
اعلم انك لم تكن تعتقد أن هذه الكمية من القباحة يمكنها أن تخرج من هذه الكمية من الجمال

Ama güzelim ve güzellikten epey para kazanabilirim.
..ولكنني جميلة. وأستطيع جني المال من الجمال

güzellikten bahsetmişken, bu mükemmel yeri kim yaptı?
بمناسبة الحديث عن الجمال من الذي قام ببناء هذا المكان الرائع؟

Belki de stil güzellikten daha önemlidir.
‬ "أدريان" ربما يكون الأسلوب أكثر أهميّة من الجمال.

Kimse beni bu güzellikten ayıramaz.
مع كلّ هذا الجمال, لا شيء يُحبطني.

Müthiş yaratıklar kuşkusuz ama güzellikten yoksunlar.
المخلوقات الكبيرة بالتأكيد.. لكنهم يفتقرون للجمال

Açıkça görülüyor ki güzellikten anlıyor.
من الواضح ان لديه عين جيدة للجمال