Bir sürü çatırtı gıcırtı oluyor. Çatlaklar arasından rüzgar geçiyor. | Open Subtitles | الكثير من الصرير والأنين، مرور الرياح من الشقوق. |
Altı yıldır tek duyduğum şey gıcırtı sesi. | Open Subtitles | ست سنوات كان كل ماسمعته هو الصرير |
Bu gıcırtı yeni yatağımın sesi. | Open Subtitles | ذلك الصرير هو صوت سريري الجديد. |
Çarşaf misali nehri bir ok gibi delen ...istifin çıkardığı gıcırtı, ağaçların arasında eko yapıyordu. | Open Subtitles | صرير الزورق الصغيرِ تجديف تجديف، السهم الجارح مباشرة خلال النهر الجارى. |
Aslında koridorun zemini fazla gıcırtı çıkarmıyor. | Open Subtitles | لكن الأرضية بحجرة الجلوس لاتعمل صرير كثيراً |
Takırtı, gıcırtı. | Open Subtitles | خبط و صرير الشيء الوحيد الأكثر رعباً |
Bu gıcırtı beni deli ediyor. | Open Subtitles | لا, إنها للعجلات الصرير يثير جنوني |
gıcırtı kesilene dek fark etmedim. | Open Subtitles | .لم ألحظ ذلك إلا بعدما توقف الصرير |
gıcırtı benim ayak parmaklarımı acıtır. | Open Subtitles | الصرير يجعل اصابع قدمي تؤلمني |
Bu gıcırtı da nereden geliyor? | Open Subtitles | ما هذا الصرير ؟ |
Ve bir gıcırtı duyana dek etrafında döndür. Oraya bakma! | Open Subtitles | وقم بإدارة ذلك حتى تسمع صوت صرير - لا تنظري إلى ذلك - |
29 dakika. Bir gıcırtı duydum sanki. | Open Subtitles | 29دقيقة , أعتقد بأني أسمع صرير |
Kesinlikle gıcırtı sesiydi. | Open Subtitles | لا, لا, كان صرير خفيف |
Oynayınca gıcırtı çıkarırdı. | Open Subtitles | صرير عندما تتحرك |
Kusura bakmayın, bir gıcırtı duyuyorum da. | Open Subtitles | معذرة يمكنني سماع صرير |
gıcırtı Yağı | Open Subtitles | "زيت صرير" |