Bu gece hep beraber Galaya gidiyoruz ve her şey ayarlandı. Palamos ile orada görüşeceğiz. | Open Subtitles | الليلة سوف نذهب إلى المهرجان و سنقبل " بالاموس " هناك |
Galaya uygun bir kıyafetim yok. | Open Subtitles | إننى لا أملك ثياب تناسب المهرجان |
Onları, üstlerinde askeri kıyafetlerle Galaya götürüp o kadar askerin içine sokmak tam bir intihar olurdu. | Open Subtitles | ألبسة مطرّزة لو ذهبوا للعرض الأول للفيلم باللباس العسكري وسط كل هؤلاء الضباط |
Smokinler. Onları Galaya askeri üniformalarla götürmek oradaki tüm o askerlerle intihar olurdu. | Open Subtitles | لو ذهبوا للعرض الأول للفيلم باللباس العسكري وسط كل هؤلاء الضباط |
Michelle'in Galaya başka biriyle gideceğini öğrendim. | Open Subtitles | عندها آكتشقت أنها ذهبت لحضور العرض الأول... مع شخص آخر. |
Albert, Galaya Bakan da geldi. Bakan Hempf... | Open Subtitles | (الوزير كان في العرض الأول يا (ألبرت (الوزير (همبف |
O, Galaya gitmenizi sağlayacak kişi. | Open Subtitles | هي من سيأخذك للعرض الأوّل للفيلم |
Führer Galaya katılıyor. | Open Subtitles | "القائد" (هتلر) سيحضر العرض الأوّل |
Ama Galaya katılamayacağım. | Open Subtitles | ولكني لن أؤدي دوراً في المهرجان |
Çünkü Galaya onunla gitmeyi teklif etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنني أفكر بطلب رفقتها في المهرجان |
Galaya üç hafta var. | Open Subtitles | قبل المهرجان بثلاثة أسابيع |
Partisyonu alayım. Wilf, Galaya sadece bir ay kaldı. | Open Subtitles | (ويلف)، لا يفصلنا عن المهرجان سوى شهر واحد فقط |
Bizi Galaya götüreceksin demek. | Open Subtitles | هذا يعني بأنّك ستدخليننا للعرض الأوّل |
Führer Galaya katılacak. | Open Subtitles | "القائد" (هتلر) سيحضر العرض الأوّل |