Ne kadar beklersem gardiyanların izini bulmak o kadar zorlaşır. | Open Subtitles | كلمّا طال إنتظاري، كلما أصبح تعقّب الحراس أصعب، كما تعلمون |
Ama gardiyanların çoğu ve hapishane müdürü Aryan Kardeşliği'nin elinde. | Open Subtitles | لكن الأخوية الآرية تسيطر على معظم الحراس والمدير تحت سيطرتهم |
gardiyanların bana onun özel hayatıyla ilgili bilgiler sızdırabileceği ihtimaline kızdı. | TED | كان غاضبا من أن يكون الحراس قد سربوا بعض التفاصيل بشأن حياته الخاصة. |
gardiyanların buraya izinsiz girdiğimi fark etmelerinden önce yaklaşık 3 dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا حوالي 3 دقائقِ حتى يُدركْ الحرّاس بأني لستُ مخوّلاً بالتواجد هنا |
gardiyanların öldüğünü görünce hepsi kaçtı ve şimdi bu ikisi elbiseler için geri döndüler. | Open Subtitles | جميعهم قد هربوا عندما مات الحراس وهذان الأثنان قد عادوا من اجل الملابس |
Bu yüzden gardiyanların 100 anahtara ihtiyacı yok. | Open Subtitles | أجل، مثل أبواب الزنزانات، لذا الحراس ليسوا بحاجة إلى حمل 100 مفتاح |
Bu yüzden cuma akşamı çünkü çamaşırhanede olacaksın ve gardiyanların iç çamaşırlarını çalacaksın. | Open Subtitles | ذلك ما ستفعله ظهر الجمعة لأنك تعمل في قسم الملابس المتسخة ستسرق ملابس الحراس الداخلية |
Eğer gardiyanların üniformaları varsa iç çamaşırları neden gerekiyor? | Open Subtitles | إذا حصلت على أزياء الحراس الرسمية لماذا تحتاج ملابسهم الداخلية؟ |
Rakip takımdaki gardiyanların hiçbiri W-2'lerini getirmeyi unutmuyorlardı. | Open Subtitles | ليتطابق مع موسم الضرائب و الحراس فى الفرق المنافسة جميعا تذكروا أن يحضروا معهم أوراق الضرائب الخاصة بهم |
Hala hayatta olmasının tek nedeni... gardiyanların hücresine koydukları mahkumlardan çok para kazanmaları. | Open Subtitles | سبب واحد يجعلة على قيد الحياة الحراس يكسبون بعض المال بوضع المساجين فى زنزانتة |
Bütün gardiyanların ölmelerine izin vereceklerdir çünkü tek istedikleri şey bizi burada tutmak. | Open Subtitles | سيدعوا الحراس يموتون كل ما يهتمون به هو أن نبقى بالداخل |
gardiyanların silahlarını aldık ve şimdi mahkumlar özgür kaldı. | Open Subtitles | نحن أخذنا أسلحة الحراس والآن اصبح السجناء أحراراً |
Düzeni tekrar sağlamak için gardiyanların silahlarına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لكي نعيد النظام الى وضعه الطبيعي يجب أن نعيد الأسلحه الى الحراس |
gardiyanların bizi dövmesi için başka bir şans daha. | Open Subtitles | هذه فرصة أخرى كى يتمكن الحراس من الأعتداء علينا |
gardiyanların kanları eski Babil'deki nehirler gibi akacak. | Open Subtitles | دماء الحراس ستتدفق مثل أنهار بابل القديمة |
Hey, Crewe, sen ne derdin eğer gardiyanların geçen seneki maç kasetlerini sana getirseydim? | Open Subtitles | كرو، ماذا ستقول لو حصلت على تسجيل لمباريات الحراس للسنة الماضية؟ |
Ve gardiyanların taktığı kulaklıklar... onları frekanstan koruyor ve, böylece etkilenmiyorlar. | Open Subtitles | وتلك السِدادات التي يرتديها الحرّاس تقوم بإخماد التردد كيلا يتأثروا بها. |
Onları yataklara yerleştiririz, gardiyanların haberi olmaz. | Open Subtitles | ضعْهم في الأسرّة، الحرّاس لَنْ يَعْرفوا. |
gardiyanların yarısını maaşa bağlamış durumdasın. | Open Subtitles | انت تدفعين للحراس لإدخال أشيائك |
gardiyanların suçlayamayacağı birisini bulup yaptıracağım. | Open Subtitles | سأجدُ من يفعلُ ذلك بحيثُ لا يلومهُ الضُباط |
Ertesi Nisan ayı, Shawshank'taki gardiyanların yarısının vergi iadelerini yapıyordu. | Open Subtitles | فى ابريل التالى قام بعمل عوائد الضرائب لنصف حراس السجن |
Daya, bak. gardiyanların seni böyle görmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | أنصتي، لا يمكنك ترك الحارسان يرونك بهذه الحالة |
O yüzden bunu gardiyanların önünde çıkarabiliyorum ve başımın belaya girmeyeceğini bilirim. | Open Subtitles | إستطيع إخراج هاتفي في وجه أي حارس هنا وأنا اعلم أنني لن أقع في أي مشكلة |
Patron, gardiyanların emirlerimizi yerine getireceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن حراس السجن سيمتثِلون لأوامرك إيها الزعيم ؟ |