Süpermen her ortaya çıktığında senin etrafta olmaman... bana garip görünüyor. | Open Subtitles | هذا يبدو غريبا كل مرة يكون سوبرمان فى الجوار أنت تختفى |
garip görünüyor. Pazartesi, salı çarşamba ne yapıyorsunuz? O kadar gün. | Open Subtitles | ..هذا يبدو غريبا , إذا ماذا تفعلين يوم الأثنين, الثلاثاء, الأربعاء |
Biraz garip görünüyor biliyorum, o yüzden sana söylemekte tereddüt ettim. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو غريباً لهذا ترددت أن أخبرك بالأمر |
Ama bu yemek biraz garip görünüyor. | Open Subtitles | لكن يجب أن أقول ، هذا الطعام يبدو غريباً |
Hey, Manuela'nın nesi var? garip görünüyor. | Open Subtitles | ما خطب مانويلا أنها تبدو غريبة جداً |
garip görünüyor. - Neden? | Open Subtitles | أعرف لهذا يبدو غريب |
Çok garip görünüyor. Bu kadınlar birbirlerine haremmiş gibi bağlılar. | Open Subtitles | إنه فقط يبدو غريبا جلوسهم سويا مثل السراري |
Finn'e, Quinn konusunda yardım etmem garip görünüyor biliyorum ama emin olun ki ana planın bir parçası. | Open Subtitles | أعلم أنه يبدو غريبا أنني أساعد فين مع كوين . لكن كن مطمئنا , كلها جزء من الخطة الرئيسية |
Benimle ilgilenmeye çalışman garip görünüyor. | Open Subtitles | يبدو غريبا .. تحاول الأعتناء بي |
Odelle, Her şey çok garip görünüyor,biliyorum ama bu çok hassas bir durum. | Open Subtitles | Odelle، وأنا أعرف أشياء يبدو غريبا جدا هنا، ولكن هذا هو الوضع الحساس جدا. |
Onu böyle sevmek çok garip görünüyor. | Open Subtitles | يبدو غريبا جدا رؤية لها مثل هذا. |
Bu yeni adam garip görünüyor! | Open Subtitles | ذلك الرجل الجديد يبدو غريبا |
Yıkıntının diğer her parçasını bulduğunuz düşününce biraz garip görünüyor. | Open Subtitles | يبدو غريباً, بالنظر إلى أن كل قطعة من الحطام قد استعيدت وأخذت مكانها. |
Anlıyorum. Bu garip görünüyor olmalı. | Open Subtitles | كلا، كلا، إنني أدرك الأمر جيداً إنه يبدو غريباً للغاية عليك |
Yılın bu zamanlarında havuz satmak biraz garip görünüyor. | Open Subtitles | يبدو غريباً بيع المسابح في هذا الوقت من السنة. |
Bayağı garip görünüyor. Nedir o? | Open Subtitles | ذلك يبدو غريباً جداً ماذا تفعلين ؟ |
Şey, şuradaki kişi diğerlerinden daha bir garip görünüyor. | Open Subtitles | حسنٌ، كما ترين، ذلك الطالب يبدو غريباً |
garip görünüyor ama acayip seviyorum gerçekten. | Open Subtitles | أعلم، يبدو غريباً حقاً، لكنّي أحب هذا. |
Çok garip görünüyor. Bana bakıp duruyor. | Open Subtitles | تبدو غريبة الشكل حقا إنها تحملق فيّ |
Dedim ki: "Şu karbonatlar gerçekten garip görünüyor. | Open Subtitles | وقلت : هذه الكربونات تبدو غريبة جدا |
Tamam, biraz garip görünüyor. | Open Subtitles | أنا أعني أجل إنها تبدو غريبة قليلًا |
Evet, Kev, ve saçların garip görünüyor. | Open Subtitles | نعم يا كيف ، و رأسك يبدو غريب |
Saçlarım garip görünüyor çünkü sabahın 6 sından beri eşime süpriz yapabilmek için | Open Subtitles | رأسي يبدو غريب لأنني كنت على أهبة الإستعداد بمطار (أورلاندو) منذ الساعة السادسة صباحًا |