All-star maçları sırasında bir şey olmuştu Doug'ın dergilerde, bir garson kızla resimleri çıkmıştı. | Open Subtitles | حصل أمر أثناء المباراة .. التي تجمع كل النجوم صور لـ(دوغ) في صحف الفضائح وبرفقته نادلة في ملهى |
All-star maçları sırasında bir şey olmuştu Doug'ın dergilerde, bir garson kızla resimleri çıkmıştı. | Open Subtitles | حصل أمر أثناء المباراة .. التي تجمع كل النجوم صور لـ(دوغ) في صحف الفضائح وبرفقته نادلة في ملهى |
Galiba Scout'taki garson kızla bir ilişkisi var. | Open Subtitles | فأنه يمارس علاقة مع نادلة بـ"سكاوت" |
O zamanlar da erkek olsaydın Carmel'deki garson kızla üçlü yapma fikrine balıklama atlardın. | Open Subtitles | إن كنت حقاً رجل بهذا الوقت هل كنت ستقفز عليّ في جنس ثلاثي مع نادلة في (كارمل) |
Biri, dandik barın birinde garson kızla takılmak, degil mi? | Open Subtitles | الحياة التي كان يقضيها مع النادلة التي تعمل في الحانة الرخيصة ؟ |
- Geceyi garson kızla geçirmedim mi diyorsun? | Open Subtitles | ألا تظن أنني قضيت الليلة مع النادلة ؟ |
Neredeyse umudunu yitirmek üzereymiş ki... küçük bir handa sıradan bir garson kızla tanışmış. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} كان على وشك أن يفقد الأمل بإيجادها عندما وجد حانة صغيرة... مع نادلة قروية بسيطة |