"garsonun" - Traduction Turc en Arabe

    • النادل
        
    • النادلة
        
    • نادل
        
    • نادلتك
        
    • نادلك
        
    • نادله
        
    • ونادل
        
    Bir garsonun tabakları düşürmesiyle başlayalım. TED دعونا نفترض إسقاط النادل طقماً من الأطباق.
    Olay devam ettikçe beyninizin yarım küreleri bir bilgi sağanağını işlemden geçirir: garsonun sallanan kolları, yardım çığlığı, makarnanın kokusu. TED مع حدوث المشهد نصفي دماغك يستوعب فيضاً من معلومات: تأرجح يدي النادل صرخته طلباً للمساعدة رائحة المكرونة.
    Gerçekten de garsonun sana incir sunduğunu mu sandın. Open Subtitles أنت بصراحة ظننت أن النادل يعرض عليك خضروات بالدجاج
    Kesinlikle asgari ücretli bir garsonun yapacağı bir şey değil. Open Subtitles ليس بالضبط ذلك النوع الذي تجمع فيه النادلة أقل أجر
    Hey. Sipariş verince, bayan garsonun menüyü göstermesini sağla. Open Subtitles اسمع، عندما تطلب اجعل النادلة تشير بالقائمة.
    Bir garsonun bilmesi gereken şey müşterinin her şeyden önce geldiğidir. Open Subtitles عندما تكون نادل, يجب عليك دائماً ان تعلم ان الزبون يأتي أولاً
    Senin garsonun benim, canım. Open Subtitles يا للعجب إنك كثير الكلام الليلة عزيزى ، إننى نادلتك
    Öldürdüğünüz Filistinli garsonun ödediği kadar değil. Open Subtitles ليس كثيراً مثل النادل الفلسطيني الذي قتلتوه
    Leonardo Bar ve Izgara'da, bir garsonun kapanış saatinden bir saat önce, iç karartıcı İtalyan aryaları söylemesi adettendi. Open Subtitles كان التقليد في حانة " ليناردو " قبل وقت الإغلاق بساعة يقوم النادل بغناء مختارة لألحان إيطالية مثيرة للكأبة
    garsonun düdüğünü aşırdı ve herkese çalmaya başladı. Open Subtitles أنها سرقت صفارة النادل وبدأت بأعطاء الجميع مشروب
    garsonun hesabı getirdiğini görür görmez tuvalete gideceğim diye birbirinizi eziyordunuz. Open Subtitles لأن كلاكما دستما على رجليّ بعضكما محاولان الذهاب للحمام حينما رأيت النادل يحضر الفاتورة.
    garsonun gevezelik yapacağı tutmasaydı iyi gidiyorduk. Open Subtitles لقد كانت تُفلح حتى بدأ هذا النادل بالثرثرة
    O adam öldü, öyle bir yerde garsonun ilgisini çekebilmek için yapman gereken de odur zaten. Open Subtitles لقد توفي الشاب وهو ما يبدو أنه كان عليه فعله في ذلك المكان هو الحصول على أنتباه النادل
    O acemi garsonun neyden bahsettiğini bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف ما أن النادل التلعثم كان يتحدث عنه.
    - Yargıç, garsonun hem kocası hem de oğluyla yattığını ve hamile kalmaya çalıştığını öğreniyor. Open Subtitles القاضية تكتشف أن النادلة تمارس الجنس مع زوجها و أبنها هذا دافع للقتل
    Geçen gece eve atacağım Taylandlı garsonun penisi olduğunu sen farkettin. Open Subtitles انت لاحظت ان النادلة التي كنت سأخذها البيت في تلك الليلة كانت رجل
    911'i arayan garsonun söylediğine göre konuştuğu ilk yardım görevlisi ambulansa haber vermemiş. Open Subtitles حسناً، النادلة التى أتصلت بـ 911 تقول الشخص الذي حدثته لم يخطر سيارة الاسعاف
    Evet, ama ilk önce genelde şuraya gider ve sarışın garsonun elbisesini indirirsin. Çığlık attı, tokatlamak zorunda kaldım. Open Subtitles وسحب النادلة الشقراء من شعرها انها تصرخ فاضطررت لضربها
    Görgü tanıkları garsonun duyduğu sesin aynısını duyduğunu söylüyorlar. Open Subtitles الشهود سمعوا نفس الضجة بالضبط مثل النادلة
    Ek olarak bir kâhyan, bir garsonun bir aşçın, çocukları okula götüren özel bir şoförün üç bebek bakıcın var. Open Subtitles وعلاوةً على ذلك لديك كبير خدم و نادل و طبّاخ و سائق يوصل أطفال للمدرسة وثلاث مربيّات، ..
    Santinos Deli'den favori garsonun. Open Subtitles وهذه نادلتك المفضّلة
    Diyorum ki, "garsonun senin için ne yapabilir diye sorma, sen onun için ne yapabilirsin diye sor." Open Subtitles "دائمات ما اقول" اسألى نادلك عما يفعله لك ولكن ما تستطعين تقديمه لنادلك
    Sen ise aptal garsonun tekisin! Open Subtitles انتي مجرد نادله غبيه لعينه
    İki komi ve garsonun biri arayıp hasta olduklarını söylediler. Open Subtitles إثنان من صبيان التوصيل ونادل إتصلوا وإعتذروا بحجه المرض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus