Ama eğer bir daha kavgaya girersem ne yapacağımı bildiğim gayet açıktı. | Open Subtitles | ولكن كان ذلك واضحًا جدًا أنني عرفت ما عليَّ فعله في القتال التالي |
Ama eğer bir daha kavgaya girersem ne yapacağımı bildiğim gayet açıktı. | Open Subtitles | ولكن كان ذلك واضحًا جدًا أنني عرفت ما عليَّ فعله في القتال التالي |
Sözleşme gayet açıktı. | Open Subtitles | العقد كان واضحًا جدًا. |
Sadece komşuluk yaptığını söylüyordu ama eş-ebeveyn olmaya çalıştığı gayet açıktı. | Open Subtitles | قالت أنها تتعامل معنا على أنها جارة فحسب ولكن كان واضحاً جداً أنها تحاول أن تشارك بتربيتي |
gayet açıktı. Ama ücretimi alırım. | Open Subtitles | ذلك كان واضحاً وسأحاسبكَ مقابل ذلك |
Bu gayet açıktı. | Open Subtitles | حسناً هذا كان واضحاً |
Hükmüm gayet açıktı. | Open Subtitles | حكمي كان واضحاً |
Bay Hunt, burada ne olduğu gayet açıktı. | Open Subtitles | سيد (هنت)، لقد كان واضحاً ما يجري |