"geçici bir durum" - Traduction Turc en Arabe

• حالة مؤقتة
• أمر مؤقت
• هذا مؤقت
• شيء مؤقت
• الأمر مؤقت
• وضع مؤقت

geçici bir durum olduğuna eminim.
أنا متاكدة إنها حالة مؤقتة في الوقت الحالي

Ölümün geçici bir durum olabileceğine inancım güçlü.
لديّ أعتقاد قوي بأن الموت يمكن أن يكون حالة مؤقتة.

Teşekkür ederim ama iyiyim. Bu geçici bir durum.
أشكركولكنىعلىمايرام، أعنى هذا مجرد أمر مؤقت

Ama ne yazık ki bu geçici bir durum.
ولكن للأسف هذا أمر مؤقت. فالأركتيك تنمو لتصبح خارجة عن السيطرة.

Alınmadım ki. Bu geçici bir durum. Sadece uygulama işim patlama yapana kadar.
لا إهانة على الإطلاق، هذا مؤقت فحسب حتى يزدهر عملي في مجال التطبيقات.

Bu sadece geçici bir durum. Bir yer bulacağım.
هذا شيء مؤقت, سأجد لنا مكاناً آخر

Başta, ayrılığınızın geçici bir durum olduğunu... çözebileceğinizi sanmıştım. Ama bu akşam... bir araya gelmek istemediğiniz açıkça ortada.
بداية اعتقدت أن الأمر مؤقت و أنكما ستتجاوزان هذا الأمر بسرعة و لكن بعد ما حدث يبدو أنكما لن تتفقا أبداً

Ama her zaman söylediğim gibi, bu sadece geçici bir durum, sen ayrılana veya biz tamamen dolu olana kadar.
لكن كما كنت اقول دائماً هذا كان فقط وضع مؤقت حتى توفقي اوضاعك او حتى لا نكون في حاجة لذلك

Mülteci olmanın geçici bir durum olduğunu düşünebilirsiniz.
ربما تعتقدون بأن اللجوء هو حالة مؤقتة.

Unutma bu geçici bir durum. Hepsi bu.
تذكّري, هذه حالة مؤقتة ذلك كلّ شيئ

geçici bir durum. Pireyi deve yapmaya gerek yok.
إنّها حالة مؤقتة فحسب، لذلك لاتقلق

Bende sorun yok. Sadece geçici bir durum...
انها ليست مشكلة، انها حالة مؤقتة...

Bak, bu geçici bir durum, tamam mı?
أنظر , هذا أمر مؤقت .. حسناً ؟

Tabi ki, bu sadece geçici bir durum.
بالطبع أن كل ذلك أمر مؤقت

Charlie, bu müdürlük işi benim için geçici bir durum.
منصب الآمر هذا أمر مؤقت بالنسبة لي (يا (تشارلي

Evet, bu sadece geçici bir durum, bizim... biliyorsun... büyükbabanla beraber yaşamamız.
نعم، هذا مؤقت فقط، ..انت تعلمى. العَيْش مع جَدّكَ هنا.

Bu,içinde gerçekten yaşamak istediğim bir ev bulana kadar geçici bir durum.
هذا مؤقت فحسب، ريثما أجد منزلا أستقر فيه حقاً

Anne, geçici bir durum bu. Rekabet çok çekişmeli. - Aza razı oluyorsun.
أمي، هذا مؤقت فقط المنافسة شرسة في هذا الزمن.

Bu tamamen geçici bir durum.
هذا شيء مؤقت

Bu geçici bir durum.
-حسنٌ، الأمر مؤقت

- Dedim ya, geçici bir durum.
-كما أخبرتك الأمر مؤقت

Mümkün olduğunca çabuk çözümleneceğini umduğumuz geçici bir durum.
لدينا وضع مؤقت نأمل بتجاوزه بأسرع ما يمكن

Arkadaşının kanepesinde kalıyor ama bu geçici bir durum.
انه يعيش علي اريكه صديقه و لكن هذا وضع مؤقت