Güneş ertesi sabahı aydınlattığı anda, elbette tüm geceyi burada geçirdiğinizi varsayarsak. | Open Subtitles | حالما تسطع الشمـس فى صباح الغد بإفتراض أنكم قضيتم الليل كله هنا |
Bayanlar ve baylar bütün sabahı, Bay Broygo'yu dinleyerek geçirdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة هيئة المحلفين أعرف بأنكم قضيتم النهار كله فى الاستماع إلى السيد برويجو |
Geceyi birlikte içerek geçirdiğinizi biliyorum. Sözüne nasıl güvenebiliriz? | Open Subtitles | نعلم أنكما قضيتما الليلة تشربان معًا كيف لنا أن نثق بك؟ |
Size balayınızı nerede geçirdiğinizi sordum ve siz Havai dediniz. | Open Subtitles | العسل شهر قضيتِ أين وسألتكِ هاواي " في وقلتِ " |
Artık sizin üniversitede neden bu kadar zor zamanlar geçirdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف لما عانيتم أوقات صعبة في الكليّة |
Evet, ikinizin birlikte epey vakit geçirdiğinizi duydum. | Open Subtitles | أجل، سمعت أنّكما تقضيان الكثير من الوقت سويًّا |
Çok güzel zaman geçirdiğinizi ama gecenin sonunda karşınızdakinin nişanlı çıktığını bir düşünün. | Open Subtitles | تخيلي أنك تقضين وقتاً محبباً وثم في نهاية الليل موعدك ارتبط بشخص آخر |
Neden Jack'in polis olduğunu ve geceyi suçluların resimlerine bakarak geçirdiğinizi söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني، (جاك) كان شرطي ولماذا لم تخبرني بأن أمضيتم ليلتكم في محطة الشرطة للبحث حول من أطلق النار؟ كان سيستغرق دقيقتين لأخبار أمك |
Dün gece generalle biraz sıcak bir gece geçirdiğinizi duydum. | Open Subtitles | مرحبا ,كيفين سمعت انك والعامه قضيتم ليله مجنونه , سيدي المسيح |
Kristy beraber çok vakit geçirdiğinizi söyledi. | Open Subtitles | "كريستي "قالت بأنكم قضيتم أوقاتاً طويلة معاً |
Sizin etkileyici bir yaz tatili geçirdiğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنكم قضيتم صيفا حادّا |
Senin ve ido'nun geceyi birlikte geçirdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | انظري، أعرف أنك وإيدو... قضيتما الليلة معًا أليس هذا صحيحًا؟ أليس هذا صحيحًا؟ |
Klaus ile 1000 yılınızı neden babanızdan kaçarak geçirdiğinizi merak ediyorum. | Open Subtitles | يخامرني الفضول، لمَ أنتِ و(كلاوس) قضيتما ألف عاماً هاربين من والدكما. |
Salander ile yurtdışında birlikte vakit geçirdiğinizi teyit edebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ إثبات أنّك قضيتِ بعض الوقت في الخارج مع (سالاندر) ؟ |
Garth ile birlikte zaman geçirdiğinizi duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنكِ قضيتِ مع (غارث) بعض الوقت |
- Zor bir gün geçirdiğinizi duydum. Evet, öyle de denebilir. | Open Subtitles | سمعتُ أنكم عانيتم الأمرّيْن - نعم، يمكنك قول ذلك - |
Zor zamanlar geçirdiğinizi görebiliyorum. | Open Subtitles | لقد عانيتم حقا وقت صعبا حقا |
İkinizin beraber epey fazla vakit geçirdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكما تقضيان وقتًا طويلًا معًا. |
Sadece senin ve Davis'in bu birlikte bu kadar zaman geçirdiğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّك و(ديفيس) تقضيان كلّ هذا الوقت معاً. |
Yazlarınızı nerde geçirdiğinizi tahmin etmeme izin verin. | Open Subtitles | أتريدينني أن أخمّن أين كنتِ تقضين أوقات الصيف؟ |
Shawn'la birlikte çok zaman geçirdiğinizi görüyorum. | Open Subtitles | أرى بأنكِ تقضين الكثير من "الوقت مع " شون |
Neden Jack'in polis olduğunu ve geceyi suçluların resimlerine bakarak geçirdiğinizi söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني، (جاك) كان شرطي و لماذا لم تخبرني بأن أمضيتم ليلتكم في محطة الشرطة للبحث حول من أطلق النار؟ كان سيستغرق دقيقتين لأخبار أمك |