Üç yaşındaki çocuklarla zaman geçirmeyi seviyorum. | TED | انا أحب قضاء الوقت مع الاطفال الذين اعمارهم 3 سنوات |
- Seninle vakit geçirmeyi seviyorum, özür dilerim. - Lanet olsun ki ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت معك أنا أسف أنا أحب قضاء الوقت اللعين معك |
- Yani, seninle vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | هم. يعني أنا أحب قضاء الوقت معك. |
Ben de-- benim için bir sürpriz-- seninle zaman geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | وI-- لبلدي surprise-- مثل قضاء الوقت معك. |
Oğlumla vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحبّ قضاء الوقت مع ابني |
Fakat, şey, demek istediğim. Orada zaman geçirmeyi seviyorum. Traktörüm var. | Open Subtitles | ولكن, أعني أحب التواجد هناك ومعي الجرارات |
- Ama "seninle vakit geçirmeyi seviyorum" diyebilirim. | Open Subtitles | ولكن، يا، ويمكنني أن أقول، "أنا أحب قضاء الوقت معك." |
- Ve ben de seninle vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | هيه، يا. وأنا أحب قضاء الوقت معك. |
Henry'yle vakit geçirmeyi seviyorum, ama buna değmez. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت مع هنري, لكن ذلك لايستحق |
Oğlumla vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب قضاء الوقت مع ابني |
İyi vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء وقت جميل |
Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت مع أصدقائي |
Onunla vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | .أحب قضاء الوقت معها |
Seninle vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب قضاء الوقت معك |
Bu sadece, seninle zaman geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | انها مجرد أن II مثل قضاء الوقت معك. |
Ben de gecelerimi seninle geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أحبّ قضاء الليالي معكَ. |