Gerçekten dayanıklı, darbeye dirençli ve su geçirmez tabii ki. | Open Subtitles | هي غير قابلة للتحطيم على الأقل, و هي ضد الماء |
Her birinde bilgisayar bile var. Hatta ses geçirmez duvarları var. | Open Subtitles | لديهم حتى جهاز كمبيوتر لكل منهم وحتى عندهم جدران ضد الصوت |
Kurşun geçirmez yerine, kurşuna dayanıklı cam... ..denmesinin bir sebebi vardır. | Open Subtitles | هناك سبب لتسميته زجاج مضاد للرصاص وليس زجاج لا يخترقه الرصاص |
Evimdeki pencereler, kurşun geçirmez camla mühürlenmiş durumda. Böyle yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | النوافذ في منزلي محمية بزجاج مضاد للرصاص، لا أريد العيش هكذا |
Kurşun geçirmez vitrinler aynı zamanda kasa. | Open Subtitles | الزجاج المضاد للرصاص يعد أفضل من الخزائن التقليدية |
O kadar hafif ve derisi o kadar su geçirmez ki su üstünde kolayca durabilir. | Open Subtitles | فهي خفيفة جدا وجلدها عازل للماء وبشكل حرفي بإمكانها الوقوف على الماء |
Çok hoş. Kask ve kurşun geçirmez yelekle daha da hoştu. | Open Subtitles | تبدو افضل حتى و هي ترتدي خوذة و سترة واقية للرصاص |
Güya su geçirmez olacaktı. | Open Subtitles | أنها مقاومة ومضادة للماء حتى عمق 30 مترا |
Sonunda, Kuzey Alabama'daki tüm evleri sivrisinek geçirmez hale getirmeye karar verdiler. | TED | حسناً, قرروا تحصين كل البيوت ضد البعوض فى نورثرن ألاباما. |
Buradan görebilirsiniz ki başka hiçbir şey olmadan, sadece evleri sivrisinek geçirmez hale getirmek sıtmanın kökünü kurutmayı sağladı. | TED | لذا ما يمكنكم ملاحظته هو فقط و بتحصين المنازل ضد البعوض, ولا شىء آخر, سبب القضاء على الملاريا. |
Bu ünlü dövme demirden yapılmış güvenlik kapıları kurşun geçirmez bombaya ve koçbaşına dayanıklıdır. | Open Subtitles | حديد المطاوع هذا مرموق البوابات الأمنية ومضاد للرصاص.. ومحصن ضد القنابل ومقاوم لضرب الكبش |
- Kurşun geçirmez değiller,öyle mi? | Open Subtitles | أخمّن أنّهم ليسوا ضد الرصاص.. اليس كذلك؟ |
Çam reçinesinden elde edilen zift ise gemileri su geçirmez kılmak için kullanılıyordu. | Open Subtitles | واستخدموا راتنج الصنوبر في صناعة قار كان يستخدم ليجعل جسم السفينة مضاد للماء |
İnce, puslu ve kurşun geçirmez bir tabaka cam vardı ve diğer tarafta Daniel McGowan vardı. | TED | يوجد صفيحة سميكة ضبابية وزجاج مضاد للرصاص وعلى الجانب الآخر، يوجد دانيال ماكغوان. |
İpek hafifliğinde mermi geçirmez üniforma ürettik. Nerede? | Open Subtitles | زيّ رسمي مضاد للرّصاص إنّ الخامة خفيفة كالحرير |
- Kurşun geçirmez camlar iyi gözüküyor. | Open Subtitles | الزجاج المضاد للرصاص يبدو جيداً بالنسبة لي الآن. |
Kayıt stüdyosunun ses geçirmez olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | اليس مكان التجيل يجب ان يكون عازل للصوت؟ |
Kürkleri henüz su geçirmez değil ve sıcak kalabilmek için bir araya toplanıyorlar. | Open Subtitles | معاطفهم الزغبية ليست واقية من الماء تماماً إلى الآن ويتجمهرون معاً طلباً للدفء |
Üstünden atlanabilecek kadar alçak tezgahlı ve kasiyerin önünde ...kurşun geçirmez akrilik kalkan bulunmayan yerlere saldırıyorlar sadece. | Open Subtitles | إنهم فقط يضربون أماكن بها منصة صرافة منخفضة للقفز منها ولا مكان به شباك مقاومة للرصاص لوقاية مكان المحصل |
Su geçirmez değilim. Cildim su geçirir. | Open Subtitles | أنا لست ضدّ الماء جلدي سيسمح بدخول الماء |
Acilde çalışıyorum ben. Bir kurşun geçirmez yeleğin altında ne olur bilirim. | Open Subtitles | أعمل في غرفة الطوارئ، اعرف ما يحصل تحت الستر الواقية من الرصاص |
Hayır, tünel basıncını vereceğiz önce, sonra su geçirmez kapılar açılacak ve insanlar evlerine gidebilecek. | Open Subtitles | لا،ثمّ سنعيد الضغط إلى الأنفاق ثمّ الأبواب المضادة للماء سَتنفتحُ،ثمّ يَذْهبُ الناسُ إلى البيت |
Bu kayıtları su geçirmez muhafazaya koyuyorum, bulunursa bizi izleyenlere bilgi sağlayabilir. | Open Subtitles | سأضع سجل الرحلة فى وعاء محكم لو وجد سيمد من يلحقوننا بمعلومات قيمة |
aracın kurşun geçirmez camları var çünkü öteki türlü camları patlar. | TED | وللسيارة زجاج واقي من الرصاص على النوافذ لأنها بخلاف ذلك ستهشم الزجاج. |
- Yaz tatili beni de heyecanlandırıyor. Hey, o benim laptopum! Su geçirmez değil. | Open Subtitles | أنا ايضا اتطلع للأجازة الصيفية هاى انت اللاب توب خاصتي ليس ضدد الماء |
Su geçirmez olması çok önemli çünkü o ufaklık tam bir kaka ve çiş makinesi olacak. | Open Subtitles | هي حاملة أطفال , وهي مانعة للماء وهذا الأهم لأن الصغار هم آلات تبول وتغوط |
- Hava geçirmez. Hadi parçaları harekete geçirelim. | Open Subtitles | إنّها مُحكمة يا رجل، لنجعل هذه القطع تتحرك. |