Tamam, o zaman Melekler ikinci hatalarini yaptilar, ...çünkü bunun geçmesine izin vermeyecegim. | Open Subtitles | التماثيل لقد قامت بخطأها الثاني لأني لن أدع ذالك يمر مرور الكرام |
Yerleşmesi basitti, ışığın içimizden geçmesine izin veriyordu... | Open Subtitles | ببساطة إن المصل يسمح للضوء ان يعبر مباشرة من خلال أجسادنا |
Eğer bu gecenin geçmesine izin verirsen, bu fırsat bir daha gelmeyecektir. | Open Subtitles | إن جعلت هذه الليلة تمر هكذا ببساطة، فلن تتحقق مثل هذه الفرصة مجددا أبدا |
Sabah geçmesine izin verdiği güzel anne var ya? | Open Subtitles | الأم الجميله التى سمح لها بالمرور هذا الصباح؟ |
Koruyor olsalardı, milletin geçmesine izin vermezlerdi. | Open Subtitles | لو كانو هنا لهذا ما كانوا سيسمحون للناس بالعبور من خلالهم |
Bir yaşlının karşıdan karşıya geçmesine yardım ediyormuşsun hissini vermesi için. | Open Subtitles | حسناً.إنها من المفترض أن تجلعكي تشعرين كما لو أنكي تساعدين سيدة عجوز على عبور الشارع |
Sence bu kapıdan Amerika'ya kimlerin geçmesine izin veriliyor? | Open Subtitles | من تعتقد بظنّك أنه بإمكانه العبور إلى الولايات المتحده؟ |
Şehir hasta personelin kapılardan geçmesine izin vermez. | Open Subtitles | . المدينة لن تترك الموظفين المصابين تعبر |
13 yıl geçmesine rağmen, iyi anlaşabiliyor muyuz? | Open Subtitles | بالرغم من مرور 13 عاماً نحن مازلنا على وفاق مع بعض؟ |
Ama on gün geçmesine rağmen, davranışları hâlâ tahmin edilemiyordu. | Open Subtitles | لكن حتى بعد مرور 10 أيام، ما تزال سلوكياتهم يصعب تنبؤها |
...aynanın içindeki Şeytanın dünyamıza geçmesine sebep olabilirim. | Open Subtitles | سأجعل من الممكن للشيطان أن يعبر المدخل عائداً إلى العالم الحقيقي |
Caddeyi kapatın! Kimsenin geçmesine izin vermeyin. Onu içeri alın. | Open Subtitles | ـ أغلق الشارع ـ لا تدع أى شخص يعبر ، أدخلها فى السياره |
Kraliyete karşı bu hakaretin kontrolsüzce geçmesine izin veremezdim bu yüzden, evet 100 kırbaç daha vurulmasına karar verdim. | Open Subtitles | لهذه الإهانة للتاج الملكي أن تمر دون رادع لذلك نعم قررت أنه بحاجة الى 100 جلدة أخرى |
Senatör Carlyle Atchison-Santa Fe hattının gelişen küçük kasabamızdan geçmesine karar verdi. | Open Subtitles | سناتور كارلايل قد وافقت التفضل ل دينا خط أتشيسون - سانتا في تمر من خلال بلدة صغيرة ينمو! |
Bu asker orada durmuş, kucağında bebeği olan babaya bakıyor ve bu adamı aramalı mıyım yoksa gerek yok mu yada geçmesine izin versem mi vermesem mi kararını veriyor. | Open Subtitles | يقف هناك مواجهاً أب ممسك بطفلته أفكر، هل فتشه ام لا هل سمح له بالمرور ام لا |
Ambulansın da geçmesine izin vermiyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يسمحون لسيارة الإسعاف بالمرور سواء. |
Kontrol edemediğiniz çok belli olan haydutların onun geçmesine izin verdiklerini varsayarsak güvenli bir şekilde eve dönmeme refakat edecek bir maiyet gelecek. | Open Subtitles | . أفترضت أنك غير قادر على السيطر على المجرمين , إسمح له بالعبور . حاشيتة ستصل لترافقنى الى المنزل مباشرة |
Teoride, bu aynı zamanda oradaki şeylerin tehlikeli bir şekilde bu tarafa geçmesine izin verecek. | Open Subtitles | سيسمح ذلك نظرياً لأشياء من هناك بالعبور إلى هنا أيضاً، وهو شيء قد يكون خطيراً، ولذلك صنعت مقبساً. |
Billie'nin son eşiği geçmesine yardımcı olacak bir şey bulmuş olabiliriz. | Open Subtitles | نحن ربما وجدنا للتو الطريقة التي ستساعد بيلي على عبور المرحلة النهائية |
Geçidi kapatmak, onun geçmesine engel olmak için buna ihtiyaçları var. | Open Subtitles | سيحتاجون هذا لإغلاق البوابة، لمنعه من العبور. |
Bu da sinyalin bizimkisi dahil birçok gerçekliğe geçmesine neden olmuş. | Open Subtitles | سمح للإشارة أن تعبر لوقائع متعددة, بما فيها واقعنا |
Etimin kılcal damarlarını delip geçmesine izin veriyorum. | Open Subtitles | إنني أدعهم يمرون من خلال المساحات الفارغة في جسدي |
Doktor bu işin iki günü geçmesine asla izin vermediklerini söylüyor. | Open Subtitles | يقول الطبيب بأنهم لم يدعوا المخاض يتجاوز يومين قطّ |
Aksine aslında tenimizden, kaslarımızdan ve kan damarlarımızdan biraz ışığın geçmesine izin veriyor. | TED | وعوضًا عن ذلك، فإنها تسمح بمرور بعض الضوء عبر جِـلدنا، وعضلاتنا وأوعيتنا الدموية. |
Sayfanın yanlış ellere geçmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | يجب أن لاتسمح بوقوع الصفحة في الأيادي الخطأ |
Yani iyi insanların geçmesine izin verip kötü olanları öldürüyor mu? | Open Subtitles | أتجعل الطيبين يمروا وتقتل البغضاء؟ |
Sana danışmadan Manny'nin Fransızcaya geçmesine izin verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أستمعي , أنا آسف بأني سمحت لـ(ماني) ان يتحول إلى اللغة الفرنسى من دون مشاورتك |