Annem gece gündüz çalıştığı için onu kötü bir anne olmakla suçlardık. | Open Subtitles | أتذكّر أننا اتهمنا أمي بأنّها أم سيئة لأنها كانت تعمل ليل نهار |
gece gündüz korktuğum bizim çocuklarımız... Sizin ve benim çocuklarımız... | Open Subtitles | ما أخشاه ليل نهار هو على أولادنا أولادي و أولادكم |
Senin uğruna, memnuniyetle ölebileceğini ve gece gündüz seni düşlediğini söyledi. | Open Subtitles | بأنه مستعد للموت بسعادة لأجلك وانه يفكر ويحلم بك ليلا ونهارا |
Hepimiz gece gündüz bal yapan, küçük, meşgul arılarız. | Open Subtitles | كلنا كنحل صغير مشغول، كاملا باللسع، ليلا ونهارا نصنع العسل. |
gece gündüz dans et, belki bir Arap şeyhi de çıkagelir. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَرْقصَي نهاراً وليلاً وأمل بَعْض الشيخِ العربيِ يَظْهرُ. |
Ben çocukken, annem bir dava üzerinde gece gündüz çalışıyordu. | Open Subtitles | وأنا صغير، كانت أمّي تعمل على قضية على مدار الساعة. |
Bize zorla Sovyet ilkelerini öğrettiler, gece gündüz. Daha 9 yaşındaydık. | Open Subtitles | عبؤوا رؤوسنا بالمذهب السوفياتي ليل نهار كنا بعمر 9 سنوات فقط |
gece gündüz bu ses ve görüntüyü sosyal medayada oynatırız. | Open Subtitles | وسنقوم ببث هذا التسجيل في شبكات التواصل الاجتماعي ليل نهار |
Zamanımı boşa harcadığımın söylenmesi zevki için mi gece gündüz çalıştığımı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أني أعمل ليل نهار لكي تقول لي في النهاية أنني كنت أهدر وقتي هباءً؟ |
gece gündüz çalışıyorlar yine de gazetelerini kimse okumuyor. | Open Subtitles | عمل ليل نهار وما زالت الجرائد تعود غير مقرؤة |
Mesajınız geldiğinden beri, mimarlar gece gündüz çalışıyorlar. | Open Subtitles | البنائون يعملون ليل نهار منذ أن وصلتنى رسالتك. |
gece gündüz bebeğin delirttiği benim tabi. | Open Subtitles | لقد كادت الطفلة تصيبني بالجنون ليلا ونهارا |
Fakat o zaman dek zincirlenmeli, ve gece gündüz izlenmelisin. | Open Subtitles | لكن , حتى ذلك الوقت , سوف تكون مقيدا بالسلاسل وحراسة ليلا ونهارا |
Burada beraber çalışırız, gece, gündüz şuraya gidersen, oradaki beyler seni kaydeder. | Open Subtitles | حسنا كما ترى فوقتنا مزدحم للغاية ليلا ونهارا. لذا اذا كنت تريد المساعدة فسيحصل هذا السيد على توقيعك. |
Adamlarım sarayını gece gündüz gözleyecek. | Open Subtitles | سأجعل رجالى يراقبون قلعتها نهاراً وليلاً |
Bu, 90 memurun gece gündüz çalıştığı karışık bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عملية معقدة تشمل 90 ضابطا العمل على مدار الساعة |
Kimseye söyleme. Güvenliği hallet. Biz Rita'yı gece gündüz izliyoruz. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً، إنهي إجراءات الأمن راقبوا ريتا ليلاً نهاراً |
gece gündüz seni düşünüyordum ve seninle evlenmeyi hayal ediyordum! | Open Subtitles | وافكر بك طوال الليل والنهار حتى انى حلمت بزواجى بك |
Bunun yerine, şehrin merkezindeki forumun yanında bulunan tapınağında gece gündüz yanan ateş, onu temsil ediyordu. | TED | وبالمقابل، فإنها ممثّلة بشعلة تلتهب ليلًا ونهارًا في معبدها الواقع بالقرب من المنتدى في مركز المدينة. |
24 saat gözlenmesini istiyorum. gece gündüz. | Open Subtitles | أريد مراقبة كاملة 24 ساعة على مدار الساعة ليلا نهارا |
Bir çok şeyde üstün olacaksın, sadece bu değil. Bu yüzden gece gündüz sadece bu topla atış yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لذا لا أريدك أن تلعب بهذه الكرة طوال النهار والليل |
Aileleri, gizli kurbanlar, sevdiklerinin gece gündüz bakımını üstleniyor ve dışarıya çıkıp değişim isteyemeyecek kadar çok yorgun düşüyorlar. | TED | وعائلاتهم، الضحايا الخفية للمرض، مشغولة برعايتهم ليلا و نهارا ومنهكة للخروج والمطالبة بالتغيير، |
Sürekli tetikteydim, polisler gece gündüz ensemdeydi. Ama burada Bay Rothstein'im. | Open Subtitles | يطاردني رجال الشرطة ليلاً و نهاراً و هنا ,أنا السيد روذستين |
Ayrıca, işgücünün söylediğiniz kadar... yetersiz olduğu şartlarda... kişisel dostunuz olan bir bireyin evini korumak üzere... hiçbir tehlike belirtisi olmaksızın... gece gündüz polis tahsis edildiği de bir gerçek değil midir? | Open Subtitles | وأيضا أليس حقيقيا مع وجود عجز بالقوى العاملة لديكم كما تقول يتم تكليف ضباط ليلاً ونهارا |
Böylece, hayatımın geri kalanında gece gündüz uyanık kalabileceğim. | Open Subtitles | بعد هذا يمكنني أن أبقى مستيقظة نهارا وليلا |
# gece gündüz onlarla yiyip, uyuyup, nefes alıyorum # | Open Subtitles | بكلّ ليلة ويوم أكل، وأنام ثم أتنفسهم |
Bir yol haritası çizmişindir. Her gün okulda gece gündüz planladım. | Open Subtitles | تم التخطيط لكل يوم وليلة بهذه الدراسة |