Bu ödül, hiç bu geceki sahibinden daha genç birine verilmemişti. | Open Subtitles | وما سبق لهذه الجائزة أن ذهبت إلي أي شخص دون سن من سيتسلمها اللّيلة. |
David Kessler ile dün geceki cinayetler arasında bir bağlantı olduğunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ قُبُول اي صلة بين ديفيد كيسلر وجرائم القتل لليلة أمسِ |
Kader bu geceki toplantıya her zamanki gibi gitmemi planlıyor. | Open Subtitles | خطة القدرِ لي لدُخُول ذلك إعادة لمّ الشملِ هذا المساء |
Dügünün gerçeklesecegi hafta sonu takilacagin kisiye cuma geceki kokteylde karar verilir. | Open Subtitles | الآن هنا الأمر: كل فتاة تلتقطها يُقرر أمرها مع شراب مساء الجمعة |
O zaman dün geceki külot yağması çok münasebetsiz bir davranış oldu. | Open Subtitles | اعتقد اذن مداعبتنا ليله امس كانت بدون داعى |
Dün geceki Tayland eriştesi için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على النودلز التايلاندي بالليلة الماضية |
Bu geceki mesele çok da önemli bir şey değil. | Open Subtitles | هـذا الذي حـدّث اللّيلة إنه فقط أحد تلك الأشياء أفضل شيء أن نتناسـاه |
Bu geceki buluşmalarını duyana kadar bekle. | Open Subtitles | سينتظر ليسمع عن ذلك الأجتماع الذي سيكون عندهم اللّيلة |
Seni iyi tanımasaydım, tartışmak için kışkırttığını düşünürdüm, böylece bu geceki tekne gezisine gidemezdik. | Open Subtitles | إن لم أكن أعرفكِ جيداً لاعتقدت أنّكِ ستختلقي شجار حتى لا نتمكّن من الإبحار اللّيلة |
Bu geceki planlarım değişti. Bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | خططي لليلة فشلت, فوجدت أنه بإمكاني القدوم إليكِ |
Bu geceki anı mahvetmek istemiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أي شيء . أن يخرّب اللحظة لليلة ، هذا فقط |
- Yarın geceki yemeği onayladım. - Öğrendiğim iyi oldu. | Open Subtitles | لقد تم تأكيد العشاء لليلة - من الجيد معرفة ذلك- |
Yine Bayan Cromwell, bu geceki yemek için. | Open Subtitles | إنها المرأة كرومويل مرة أخرى حول العشاء هذا المساء |
İster inan ister inanma, Cehennem Ağzında yaşamaya başladığımdan beri bu geceki olaylar aslında sakin bir gece sayılır. | Open Subtitles | منذ أن تحركت للإعتياش على الفوههة أحداث هذا المساء تتأهل فى الحقيقة، بينما يتباطأ الليل |
Oğlumuz bir Eylül gecesi doğdu, bu geceki gibi olmayan bir gece gerçi yarın oldu ya onaltı yıl önce. | Open Subtitles | لقد ولد ابننا فى مساء يوم من شهر سبتمبر ليلة ليست مختلفة عن هذه الليلة بالرغم من أن غداً سيكون هذا اليوم منذ 16 عاماً |
Yarın geceki toplantıya katılacak dikkate değer kişilerden birisisin. | Open Subtitles | أنت واحد من أهم الأشخاص الذين سيحضرون في مساء الغد |
Tamam, bakın, bu benim için çok şey ifade ediyor yarın geceki nişanıma gelmenizi istiyorum çocuklar. | Open Subtitles | حسنا اسمعوا انه حقا يعني الكثير بالنسبه الي اذا اتيتم الى حفلتي ليله الغد |
Dün geceki Tayland eriştesi için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على النودلز التايلاندي بالليلة الماضية |
Oh, bu geceki kaderimizi biliyorken neden yarın için endişe edelim? | Open Subtitles | اوه لماذا القلق من الان دعك من هذا سنرى قدرنا اللية |
Dün geceki yardımların için minnetimin göstergesi. | Open Subtitles | عطيَّةً تقديرًا لمساعدتِكَ لي ليلةَ أمسٍ. |
Itachi de bahsetmişti, değil mi? O geceki suç ortağından. | Open Subtitles | أنا واثق أن إيتاتشي أخبرك عن رفيقه في تلك اليلة |
- Bu geceki yapılacak işler. | Open Subtitles | هنا جدولُ عمل اللّيلةِ. عظيم. مكرّران أكثر مجّانيةً. |
O geceki postacı, biletleri almak için imzayı atanın sen olduğunu onayladı. | Open Subtitles | سبق وأنت تعرّف عليك رجل التوصيل الليلي كالرجل الذي وقّع على إستلام التذاكر. |
O geceki partide artık onu izlemesi gerekenin ben olduğuma karar verdim. | Open Subtitles | في تلك الليلة في الحفلة قررت بأنني سأكون من تتبعه |
Bu geceki deney şu yerleri kapsayacak. | Open Subtitles | تجربة الّليلة ستأخذ في هذه المواقع |
- Bu andan itibaren, dün geceki olanlardan asla bahsedilmeyecek. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً ماحدث في ليلة الأمس لن يذكر ؟ |
Doktor, burada geçen geceki oyunun ilk üç roberi var. | Open Subtitles | أيها الطبيب، لدي هنا أولاً ثلاثة نتائج من الأمسية السابقة |