"geldiğimi" - Traduction Turc en Arabe

• جئت
• وصلت
• اتيت
• قدومي
• أتيتُ
• بقدومي
• مجيئي
• قادماً
• أتيت إلى
• وصلتُ
• جئتُ
• جِئتُ
• وصولي
• تواجدي هنا
• بمجيئي

Bana neden Londra'dan geldiğinizi söylerseniz ben de neden buraya geldiğimi söylerim.
لو اخبرتنى لماذا جئت كل هذه المسافة من لندن, سأخبرك لماذا اتيت لك هنا

Neden burada olduğumu merak ettiğinize göre sadece malikanenin durumunu görmeye geldiğimi söyleyebilirim.
فى حالة ما تتساءلان عن سبب وجودى هنا فقد جئت لتوى ، للبدء فى النظر فى ممتلكات العائلة

Oraya nasıl geldiğimi ya da aramızda ne geçtiğini hatırlamıyorum.
لا أعلم كيف وصلت إلى هناك أو ماذا حصل بيننا.

Peter, buraya gerçekten tarot falı baktırmaya geldiğimi mi sanıyorsun?
بيتر, هل تعتقد اتيت هنا من اجل قرأة التاروت ؟

Neden buraya geldiğimi biliyorsunuz bir bakıma.
أتعلمين، إنَّ هذا سبب قدومي للبلدة نوعاً ما

Buraya senden ne istemeye geldiğimi biliyorsun.
إذًا أنت تعلم ما أتيتُ إلى هنا لأطلبه منك.

Profesör Siletsky'ye, geldiğimi haber verir misiniz?
هلا قمتَ من فضلك باعلام البروفسور سيلتسكي بقدومي

Kim olduğumu, niye geldiğimi bilmeden bana baktı.
وحدّق فيّ غير مدركٍ مَن أكون وسبب مجيئي إلى هناك

İçeri girer girmez, yargıç benim geldiğimi gördü.
وعندما دخلت القاعة و رآني القاضي قادماً.

-Hiçbir şey bilmiyorum. Hatta neden buraya geldiğimi de.
أنا لا أعرف شيئاً,فى الواقع أنا لا أعرف لماذا أتيت إلى هنا

Belki de o zaman benim plajdan, yüzmeden filan geldiğimi sanırlar, yani ve...
ربما سيعتقدون أنني تواً جئت .من الشاطىء .. و السباحه

Buraya trenle geldim, nereden geldiğimi bilmiyorum.
لقد جئت الى هنا بالقطار لا اتذكر اين اسكن

Buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum, ve... bela da aramıyorum.
لا أعرف كيف جئت إلى هنا و أنا لا أبحث عن المشاكل

Hadi adamım, nereden geldiğimi biliyorsun. Biraz destek olsana?
هيا يارجل , انت تعلم من أين جئت , كن ذو أخلاق رياضية , من فضلك ؟

Buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyorum, daha sana ne verebilirim amına koyayım?
انا لا أعرف حتى كيف وصلت إلى هنا، ماذا يمكنني إعطاءك أكثر

Yani, bazı slaytların üzerinden geçeceğim eskiden bu güne, ve onlar arasında yürüyerek nasıl bu noktaya geldiğimi göstereceğim.
سوف أعرض الآن عدد من الشرائح التوضيحية التي قد تكون قديمة بعض الشئ سوف أمر عليها لأريكم كيف وصلت الى هنا.

Şu an şuursuz ve ben de buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum.
هي فقدت الوعي وأنا لا أذكر كيف وصلت إلى هنا

Senin de ailende cinayete meyilli bir manyak var yani nereden geldiğimi biliyorsun.
حسنا، مهلا، لديك قاتل مهووس في الأسرة أيضا اذا تعرفين من اين اتيت

Benim geldiğimi, nedimelerinizden birinin bildirdiği gözümden kaçmadı.
لقد لاحظت أن واحدة من وصيفاتك قد أعلنت عن قدومي

Sahibi bile olmadığımız bir barın su faturasını ödemek için planlarımı değiştirdiğimi, konserlerimi iptal ettiğimi, New York'tan buraya geldiğimi sanıyorsun.
و ألغيتُ الحفلة و أتيتُ إلى هنا من مدينة نيويورك لأدفعَ فاتورة الماء لحانة لا نملكها أصلاً؟

geldiğimi duymadılar ben de evi ateşe verdim.
لم يشعرا بقدومي لذا أضرمت النار في المنزل

- Tamam. Ama buraya geldiğimi sır olarak saklayacağına söz vereceksin bana.
لكن عليك أن تعدني بإبقاء مجيئي لهنا سرًّا.

geldiğimi görünce, beni de pataklayacak diye düşündüm değil mi?
وعندما رأيتني قادماً فكرت أنني عملت عملاً رائعاً ، أليس كذلك؟

- Neden geldiğimi bilmiyorum.
هذا ما سأفعله، لست أعرف لماذا أتيت إلى هنا من الأساس

Bunu açıklamadan önce buraya nasıl geldiğimi açıklayayım.
لتوضيح معنى ذلك، اسمحوا لي أن أخبركم كيف وصلتُ إلى هنا.

Ona New York'a nasıl geldiğimi anlattım ve bu annenin ilgisini çekti.
اخبرته كيف جئتُ لنيو يورك هذا اثار اهتمام الام

Buraya Marsten evini kiralamaya geldiğimi hatırlıyor musun?
تَتذكّرُ بأنّني جِئتُ هنا لإسْتِئْجار بيتِ مارستون؟

Bunların hiçbiri buraya nasıl geldiğimi ya da ne yapmam gerektiğini söylemiyor.
ليتني أعرف لا شئ من هذا يخبرني كيفية وصولي إلى هنا و ما المفترض أن أفعله

O zaman niye geldiğimi biliyorsun.
إذاً أنتِ تعرفين سبب تواجدي هنا "أنا أتعقب رجلاً يدعى "رياز

- Ağabeyinize geldiğimi haber verir misiniz?
هلا تخطرين أخاك بمجيئي من فضلك؟ إنه يعلم