Söyleyecektim, ama beni o Gelinliğin içinde görmeliydiniz. | Open Subtitles | كنت سوف أفعل ولكنكم يا رفاق كان يجب أن تروني في فستان الزفاف |
Gelinliğin içinde ne işin vardı? | Open Subtitles | ما الذي كنتِ تقومين به في فستان الزفاف بحق الجحيم؟ |
Gelinliğin için seni ölçüyorum. | Open Subtitles | أقيسك من أجل فستان زفافك. |
- Böyle iyiyim. - Gelinliğin mi o? | Open Subtitles | هل هذا فستان زفافك ؟ |
Gelinliğin kanlandı. | Open Subtitles | هنالك دم على فستانكِ |
Gelinliğin kesimi nasıl? | Open Subtitles | إذن الفستان ، ما قصّته ؟ |
Şimdi, Gelinliğin nasıl olacak? | Open Subtitles | الآن ماذا .. ما رأيك بالفستان الأفضل ؟ |
Bazı kadınlar hayatları boyunca bu katil Gelinliğin hayalini kurarlar. | Open Subtitles | بعض النساء تحلمن طيلة حياتهنّ بفستان قاتل |
O Gelinliğin içinde inanılmaz görünüyordum. | Open Subtitles | كنت أبدو مذهلة في فستان الزفاف ذلك |
Bir Gelinliğin var. | Open Subtitles | حسناً, لديك فستان الزفاف |
"Vogue Paris" Kasım sayısı için Gelinliğin içinde bir fotoğraf isteyecektir. | Open Subtitles | (تود مجلة (فوق باريس أن تلتقط صورة لكِ في عدد نوفمبر وأنتِ ترتدين فستان الزفاف |
Taani, Gelinliğin geldi | Open Subtitles | فستان زفافك هنا ... |
Gelinliğin mi? | Open Subtitles | فستان زفافك ؟ |
Gelinliğin kesimi nasıl? | Open Subtitles | - إذن الفستان ، ما قصّته ؟ |
Sen mi Gelinliğin içindeydin Merc mi ? | Open Subtitles | أنتِ التي كنتِ بالفستان أم هو ؟ |
Jane, tut Gelinliğin ucunu. | Open Subtitles | جيني امسكي بالفستان |
Adam, garajı temizlerken gelinliğini bağışladığını sanıyor bu yüzden gelinliğini geri almak için ikinci el mağazasına geri gitti ama sanırım senin gerçek Gelinliğin yukarda olduğuna göre senin Gelinliğin değil. | Open Subtitles | (آدم) يظن بأنه تبرع بفستان زفافك حينما كان ينظف الكراج لذلك ذهب الى محل التوفير لإسترجاع الفستان مرة اخرى |