"gelmesi için" - Traduction Turc en Arabe

    • ليأتي
        
    • لكى يأتى
        
    • لتأتي إلى
        
    • ليأتى
        
    • أن يأتي إلى
        
    • لتجيء معي
        
    • لكي تأتي
        
    • أنا يأتي
        
    • بأن يأتي
        
    Buraya okumaya gelmesi için biz para topladık. Open Subtitles لهذا رفعنا كلّ هذا المال من أجله ليأتي إلى هنا ويدرس في مدرستنا
    Buraya okumaya gelmesi için biz para topladık. Open Subtitles لهذا رفعنا كلّ هذا المال من أجله ليأتي إلى هنا ويدرس في مدرستنا
    Kutuyu birinin almak üzere gelmesi için 20 yıl geçiyor ve şimdi siz, iki katil çıkageliyorsunuz. Open Subtitles عشرون عاما وأنا بإنتظار شخصا ما لكى يأتى من أجل ذلك الصندوق وها أنتم إثنان من القتله ، أعطونى إياه
    Tamamen yabancı masum birisini buraya gelmesi için kandırdın. Open Subtitles لقد تلاعبت بشخص غريب تمامًا لتأتي إلى هنا شخص بريء
    Benimle gelmesi için ona yalvarmalı mıyım? Gittiği her yere ben de peşinden mi gitmeliyim? Open Subtitles هل أتوسل إليه ليأتى معى ، أم أتبعه أينما ذهب ؟
    Buraya gelmesi için birinci sınıf olanlardan bir kuyumcu ayarla. Open Subtitles أطلب من رجل مجوهرات أن يأتي إلى هنا ، و من أفضلهم ، أتفهم.
    Dallas'a taşınıyorum. Bugün gidiyorum. Benimle gelmesi için bir hemşire tuttum. Open Subtitles سأنتقل لـ (دالاس)، وسأغادر اليوم، وظّفت ممرضة لتجيء معي.
    Paul hapse girdiğinde tek bir amacı vardı, onu hapse attırdığımın intikamını almak sonra da Beth'e mektup yazıp onu görmeye gelmesi için yalvarmış. Open Subtitles عندما ذهب بول للسجن كان هدفه الوحيد أن يجعلني أدفع ثمن وضعه هناك لذا كتب بيث وترجاها لكي تأتي وتراه
    Kaç gece diz çöküp bu gecenin gelmesi için dua ettim. Open Subtitles دوعت و أنا جاثية على ركبتي كثيرا من الليالي أنا يأتي هذا اليوم
    Sonrası sana kalmış. Buraya gelmesi için gardiyanı ikna edersin, ...ben de bunu kullanırım. Open Subtitles ثم الامر متروك لك تقنع السجان بأن يأتي هنا
    Bizimle gelmesi için bir şans vereceğiz ona, ama bu şehri sağlam bırakmayacağız. Open Subtitles سنعرض علية الفرصة ليأتي معنا لكن لا يمكن أن نترك المدينة سليمة
    Araştırmacı gelmesi için beklendi. Onun tüfeğinin olması garipti, kehanetteki gibi. Open Subtitles بل بقي متحجراً , ينتظر الباحث ليأتي له بسلاحه العجيب , حسب ما وردت النبوئة
    Araştırmacı gelmesi için beklendi. Onun tüfeğinin olması garipti, kehanetteki gibi. Open Subtitles بل بقي متحجراً , ينتظر الباحث ليأتي له بسلاحه العجيب , حسب ما وردت النبوئة
    Eve gelmesi için onu arayan biz değildik, sendin. Open Subtitles أنت التي إتّصلتِ بهِ ليأتي للمنزِل، وليس نحن
    - Benimle gelmesi için Jim'e para verdim. - Buradan çıkmanın yolunu bulmalıyız. Open Subtitles لقد دفعت الى "جيمى" لكى يأتى معى يجب علينا أن نفكر فى طريقة للخروج من هنا
    Sınıfa gelmesi için ona bir fırsat verdik. TED أعطينا لها الفرصة لتأتي إلى الفصل.
    Nihayet Roy'un kızını buraya gelmesi için ikna ettim. Open Subtitles وقدتمكّنتأخيراًمنإقناعابنة" روي" لتأتي إلى هنا
    Noelden sonra ordusuyla hemen gelmesi için haber göndereceğim. Open Subtitles سوف أرسل إليه رسالة فى الحال ليأتى قبل الكريسماس ومعه جيشه وحتى ذلك الحين
    Ona bu gece gelmesi için bir mesaj mı gönderdin? Open Subtitles اٍننى لم أبعث له برسالة ليأتى الليلة
    Onur kuruluna gelmesi için Angelo'yu çağıracağım. Open Subtitles سألت انجيلو أن يأتي إلى المجلس التأديبي.
    Buraya gelmesi için ikna ettiyse, planı kabul etmemesi için de ikna edebilir. Open Subtitles إذا أقنعته أن يأتي إلى هنا يمكنها أن تجعله يدين الخطة
    İşte bu yüzen benimle gelmesi için bir hemşire tuttum. Open Subtitles -ولهذا وظّفت ممرضة لتجيء معي .
    Kaç senedir bugünün gelmesi için dua ettiğimden haberin var mı? Open Subtitles أتعلمين من السنوات وأن أدعو لكي تأتي هذه اللحظة ؟
    Kaç gece diz çöküp bu gecenin gelmesi için dua ettim. Open Subtitles دوعت و أنا جاثية على ركبتي كثيرا من الليالي أنا يأتي هذا اليوم
    Kardeşimi arayacağım ve buraya gelmesi için ısrar edeceğim. Open Subtitles أنا سأتصل على أخي و سأصر عليه بأن يأتي ويرى بلوبيل آوه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus