"gem" - Traduction Turc en Arabe

    • جيم
        
    O dulla ve Gem Saloon'da çalışan fahişeyle... birlikte kalıyor. Open Subtitles وهي تمكث مع تلك الأرملة والمومس من نزل (ذا جيم)
    Olmaz Elmer, paranı al, onunla istersen Gem veya Bella Union'da seks yaparsın. Open Subtitles (إيلمر)، يلزمك المال لمعاشرة بائعة هوى إما في (ذا جيم) أو (بيلا يونيون)
    Öğrendiğime göre Gem'de ölen adamınız, iki gardiyanınız tarafından öldürülmüş. Open Subtitles أعلم الآن أن عاملك الذي مات في " جيم " الأسبوع الماضي قتل من إثنين من حراسك
    İlişkimize kaldığımız yerden devam edemeyeceğimizi biliyorum fakat bu bizim için yeni bir şans, Gem. Open Subtitles أدرك أننا لم لم نجمع ما تبعثر منا ولكن " ربما أنها فرصة لنا " جيم
    - Bunu biz yaptık Gem. Lin'in adamlarından biri olmalı. Open Subtitles نحن تسبّبنا بذلك، (جيم) من المؤكد أنّه أحد رفاق (لين)
    Gem zorlamadan nefret eder, yazlık bir mekanın bizim tarzımız... Open Subtitles جيم تكره الشعور بانها محاصرة .... لذا لست متأكد بأن المنتجع سيكون نوعنا
    Gem, cidden...artık bildiğine göre öylece... Open Subtitles جيم ، بجد طالما تعرفين الأن ...لا يمكنكِ ان
    Sevilmek iyidir Gem. Open Subtitles ومن الجيد انك مازلتِ محبوبة ، جيم
    O halde sen en iyisi Gem'e git Ellsworth. Open Subtitles إذاً من الأفضل أن تذهب إلى حانة (جيم) يا (إلسورث)
    Bay Farnum, dün gece Gem Saloon'da, şahitler önünde... bana 16 bin dolar teklif ettiniz. Open Subtitles ليلة البارحة يا سيد (فارنوم) أمام شهود في حانة (جيم) عرضت 16 ألفاً - فهمت
    Bu çekik gözlü ne diye Gem'e ön kapıdan yanaşıyor? Open Subtitles ما الذي يفعله هؤلاء الصينيون باقترابهم من باب صالون (جيم) الأمامي؟
    Evet hanımefendi. Boş vakitlerimi genellikle Gem Saloon'da geçiririm. Open Subtitles نعم سيدتي، غالباً ما أمضي وقت فراغي في حانة (ذا جيم)
    Ortağınızın hayatını kurtarmak istiyorsanız... hemen Gem'e gidin Bay Star. Open Subtitles لو أردت إنقاذ شريكك يا سيد (ستار) فقد ترغب في الذهاب إلى (ذا جيم)
    Gem'i siktir et. Gem beklesin. Open Subtitles بئساً لـ(ذا جيم) بإمكاننا الذهاب إليه لاحقاً
    Ardından Wu ile Lee, geyikler gibi birbirinin üzerine yürüyor... ta ki Burns Wu'yu Gem'den içeriye sürükleyene dek. Open Subtitles وبعد تواجه (وو) و(لي) مثل ذكري حيوان إلى أن سحب (بيرنز) (وو) إلى صالون (ذا جيم)
    Wu, Gem'den çıkmış olabilir mi? Open Subtitles أليس من الممكن أن يكون (وو) قد خرج من صالون (ذا جيم) أيضاً؟
    - Hayır efendim. Gem'den ayrıldılar, biraz konuştular, Farnum sırtüstü yere düştü. Open Subtitles لا سيدي، غادرا صالون (ذا جيم) وتحدثا قليلًا
    Bunu Gem'in dışındaki odun yığınının oraya geri götürür müsün lütfen? Open Subtitles هلا تلطفت وأعدت هذا إلى الكومة خارج حانة (ذا جيم)
    Demek ki önce Gem'e gittiniz, ki oraya daha önce ayak basmamıştınız. Open Subtitles مما يعني أنك ذهبت أولاً إلى حانة (ذا جيم) ولم تطأها قدماك قط إلى الآن
    Gem Saloon'a... ya da bir olasılıkla, sen ve Johnny'ye gidecek. Open Subtitles وحانة (ذا جيم)، وقد تحصل أنت و(جوني) على شيء أيضاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus