gemide bir şey var bizimle birlikte diye düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن هناك أحد معنا على متن السفينة |
Denedim ama gemide bir sabotajcı var ve motorlarımı da mahvetti. | Open Subtitles | حاولتُ ولكن لدينا مخرّب على متن السفينة وقد أفسد محرّكاتي أيّما إفساد |
gemide bir kadınla seyahat ettikleri için deniz tanrılarını öfkelendiklerine inandılar. | Open Subtitles | آمنوا بأن الإبحار مع امرأة على متن السفينة يغضب الآلهة |
- Tıpkı gemideki bir kıza-- - gemide bir kız mı vardı? | Open Subtitles | انه فقط أن هذه الفتاة على السفينة أكانت هناك فتاة على السفينة ؟ |
Evet, gemide bir katil var. Ve o içimizden biri değil! | Open Subtitles | بالتأكيد , قاتل على السفينة وهو ليس أحدنا |
Hâlâ gemide bir yerde arama modunda bir tane var. | Open Subtitles | حسناً, هُناك واحد أخر فِي وضع البحث في مكان ما مازال في السفينة. |
gemide bir adam olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? | Open Subtitles | فكيف بالله عليك يمكن أن يظل على متنها رجلاً بدون ان نعثر عليه؟ |
Konumuz bu değil. gemide bir Amerikalı var. | Open Subtitles | لكن هذا ليس بيت القصيد هناك أمريكي على متن السفينة |
Çinlilerin haklı olduğunu sanıyoruz. gemide bir Amerikalı var. | Open Subtitles | نظّن أن الصينيين على حق، هناك أمريكي على متن السفينة فعلاً |
Bu gemide bir şey ya da biri var. | Open Subtitles | شخص أو شيئ ما على متن السفينة معنا. |
Buralar çok tehlikeli, gemide bir canavar var. | Open Subtitles | الوضع خطر هنا هناك وحش على متن السفينة |
Bu arada, sana gemide bir kamara ayarladım. | Open Subtitles | رتبت لك حجرة هنا على متن السفينة |
gemide bir şey gördüm. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}.رأيتُ شيئاً على متن السفينة |
- gemide bir hayalet Kara Şahin var. Olası. | Open Subtitles | معهم المروحية (بلاك هوك) على متن السفينة |
gemide bir Amerikalı varmış. | Open Subtitles | على متن السفينة أميركي |
Kimse öyle bir şey yapamaz. Bu gemide bir yerdesin. | Open Subtitles | ليس أى شخص يستطيع أن يفعل ذلك أنت هنا فى مكان ما على السفينة |
Ama bu gemide bir kilise var ve kilisenin içindeki kitapta da yazdığına göre: | Open Subtitles | ولكن هناك معبد على السفينة وفي هدا المعبد هناك كتــاب |
gemide bir yerde kilit altinda olabilir | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون مغلق عليه بعيدا في مكان ما على السفينة |
O bana gemide bir sorun olduğunu ve gitmemiz gerektiğini söylediğinde... | Open Subtitles | لذا عندما اخبرني ان شيئاً حدثَ في السفينة ...وانهُ علينا الذهاب |
Ona Yunanistan'a giden bir gemide, bir ambar sandığında yer buldum. | Open Subtitles | ولهذا أعطيته مكاناً في كابينة التخزين الموجود في السفينة المتوجهه نحو اليونان |
Tamam, sanırım gemide bir tane bulunmadığını varsayacağız. | Open Subtitles | حسنا. أخمن أننا يجب أن نفترض أنه ليس هناك واحدة على متنها |
Bakın efendim; o gemide bir rehine olduğuna inanmam için sebeplerim var. | Open Subtitles | سيدى , لدى سبب لأصدق ان هناك رهينة على متنها |