"gemilerle" - Traduction Turc en Arabe

    • السفن
        
    • بالسفن
        
    Söylediğim gibi, gemilerle gidip işlem sırasındaki aktivitelerin fotoğrafını çeken bir grup fotoğrafçımız vardı. TED حسناً كما قلت، لدينا مجموعة من المصورين خرجوا على متن السفن وفعلاً صوروا مجريات الأحداث
    Ve bu değişti, önce gemilerle, Rönesans ve Bilimsel Devrim olduğu zaman ve bir de Sanayi Devrimi. TED و لقد تغير ذلك بداية من السفن بعد عصر النهضة والثورة العلمية وأيضا الثورة الصناعية.
    Evet bircok geridonusturulmus materyal burada toplaniyor geri donustuluyor ve Cine gemilerle yollaniyor. TED حتى الكثير من المواد المعاد تدويرها التي تم جمعها هنا يتم إعادة تدويرها و إرسالها إلى الصين في السفن.
    O zamanlar, simdiki gibi Akdeniz gemilerle dolup tasmaktaydi. Open Subtitles بعد ذلك، كما هو الحال الآن، كان البحر الأبيض المتوسط يعج بالسفن.
    - gemilerle falan geldiler, ama şimdi buradalar. - Tamam. Bekle Open Subtitles لقد أتوا بالسفن أو أياً كان, لكنها موجودة
    Hâlihazırda birlikler ABD'den kalkan gemilerle Atlantik'i geçiyordu. Open Subtitles فى ذلك الوقت بالفعل كانت السفن الأمريكيه المكتظه بالجنود والعتاد تعبر المحيط الأطلنطى
    Dünyanın değişik yerlerindeki gemilerle haberleşmek istediklerini varsayın. Open Subtitles فلنفترض أنك أردت الاتصال بهذه السفن في أي جزء من على الأرض
    gemilerle gelenlerle her gün sayımız daha da artıyor. Open Subtitles إن هناك العديد منا يجيئون كل يوم على السفن
    Yıllarca gemilerle dolaştım ders verdim. Open Subtitles انا اسافر على متن السفن على مدار العام أحاضر
    Erkekler ve kadınlar bu gemilerle denize açılırlar. Open Subtitles ..الرجال والنساء الذين أبحروا على متن هذه السفن
    gemilerle gelip bizi kendi gezegenimizden silmek isteyen her türlü uzaylı pisliklerinden koruyoruz. Open Subtitles من كل كائن فضائي جاء في تلك السفن و حاول أن يمسحنا من على وجه كوكبنا.
    Orada kaybolan uçak ve gemilerle korkunç bir üne sahip. Open Subtitles رديئة السمعة بسبب فقدان السفن والطائرات عندها.
    San Francisco limanı sayıları 600'e varan gemilerle tıkanmıştı çünkü gemiler gelir ve mürettebat gidip altın aramak için gemiyi terk ederdi. TED مرفأ سان فرانسيسكو كان قد امتلأ بـ 600 سفينة في وقت الذروة. لأن السفن سوف تذهب هناك، أما الطاقم فسيتخلّف ليذهب بحثاً عن الذهب.
    - gemilerle gelirler. - gemilerle mi? Open Subtitles يمكنهم القدوم بواسطة السفن سفن ؟
    Çoğalıcılar dünyanın yerini biliyorlar ve bu yeni gemilerle, oraya kadar gidebilecekler demek. Open Subtitles الربيلكيتور) يعرفون مكان الارض, وبواسطة السفن الجديدة, سوف يكون لديهم اللازم للذهاب هناك.
    gemilerle saldırırken kaçışımızı engellemek için. Open Subtitles لمنع هروبنا بينما يهاجمون بالسفن.
    "Açıkları ve limanı dört bir yandan gelen gemilerle ve tacirlerle doluydu. Open Subtitles "القناة البحرية والميناء ممتلئة بالسفن والتجار من جميع المناطق"
    Kaynaklarımın dediğine göre malı gemilerle geliyor. Open Subtitles مصادري تقول لي... منتوجه يأتي في بالسفن.
    Ataları, Goa'uld tarafından gemilerle kaçırılmışlar. Open Subtitles - - الجواؤلد اختطفوا أسلافهم بالسفن
    Ben elimdeki gemilerle Trench'in filosuna saldıracağım. Open Subtitles (سوف التحم مع اسطول (ترينش بالسفن التي لدي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus