Aynı şeyi genç bir kıza yapmaya hazırlanıyor. Ve bu işte yalnız değil. | Open Subtitles | وسوف يفعل هذا مرة أخرى مع فتاة مراهقة وهو يعمل مع شخص آخر |
Büyük bir adamın genç bir kıza dönüştüğünü gördüm resmen. | Open Subtitles | نعم، لقد رأيت رجلاً بالغاً يتحول حرفياً إلى فتاة مراهقة |
genç bir kıza evimizin kapılarını açıyoruz ve sen daha 24 saat geçmeden kızın önünde kendini tatmin mi ediyorsun? | Open Subtitles | نحن ندعو فتاة مراهقة الى بيتنا وخلال 24 ساعة انت تمتع نفسك امامها ؟ |
genç bir kıza, annesinin doğranarak öldüğünü nasıI söyleyebilirsin? | Open Subtitles | كيف تقول لفتاة صغيرة ان امها قد ذُبحت حتى الموت ؟ |
genç bir kıza baba olacak biri değildi. | Open Subtitles | ليس أباً مُناسباً لفتاة صغيرة. |
Tek bildiğim, gerçek Horton'un zaman ayırıp çalışmalarını beğenen genç bir kıza mektup yazdığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن الدكتور الحقيقي (هورتن) اقتطع من وقته ليكتب لفتاة صغيرة تُحِب عمله |
Onun eşkaline benzeyen birinin genç bir kıza sarkıntılık ettiğini söylemiş. | Open Subtitles | وافق شخص مواصفاته يضايق فتاة مراهقة |
genç bir kıza bir grup kişi tarafından tecavüz edildiği ihbarı geldi. | Open Subtitles | إستجبت لإغتصاب جماعي فتاة مراهقة |
-Chloe parmak izlerinin 16 yıl önce dükkandan mal aşırmak yüzünden suçlanmış genç bir kıza ait olduğunu buldu. | Open Subtitles | -لقد حددت (كلوي) بصماتها ... تعود لفتاة صغيرة... ... |