Çoğu insan içimizdeki genç kızın önemli olduğunu düşünür. | Open Subtitles | كثير من الأشخاص يظنون بأن الفتاة الشابة بداخلنا مُهمة |
Bay Vogelsang, sana bu genç kızın benim için ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | سيد فوجلسانج أريدك أن تكون واعياً وبشدة عن مدى أهمية هذه الفتاة الشابة بالنسبة لي |
Hiçbir genç kızın cesedi kaza sonucu yol kenarına düşmez | Open Subtitles | فتاة مراهقة لا تظهر فجأةً على قارعة الطريق ميتة جراء حادثة |
Ergen bir genç kızın yoksa hiç yargılama beni. | Open Subtitles | لاشيء لاتحكم علي إلا إذا كان لديك فتاة مراهقة |
genç kızın tipi değilmişsin, öyle mi? | Open Subtitles | لقد بعت الفتاة الصغيرة أليس كذلك؟ أعرف أي نوع من الناس أنت |
İki genç kızın da parmağında iğne deliği vardı. | Open Subtitles | كلتا الفتاتين لديهم ثقب على أصبع السبابة خاصتهم. |
Bay Vogelsang, sana bu genç kızın benim için ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | سيد فوجلسانج أريدك أن تكون واعياً وبشدة عن مدى أهمية هذه الفتاة الشابة بالنسبة لي |
Sanırım o genç kızın ölümüyle ilgili konuşmaya geldiniz. | Open Subtitles | أنكم هنا للحديث عن قتل تلك الفتاة الشابة. |
O genç kızın öldürüldüğü cinayet olayı. | Open Subtitles | قضية القتل عندما ماتت الفتاة الشابة |
Bu genç kızın Ukrayna'daki babasına yazdığı mektubun pulunu sen yapıştırmışsın. | Open Subtitles | يمكنك وضع طابع على مغلف رسالة كتبت هذه الفتاة الشابة _ إلى والدها في أوكرانيا |
Küçük bir genç kızın bana nasıl yaşamam gerektiğini söylemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك فتاة مراهقة صغيرة تخبرني كيف أعيش. أنا من يخبرها كيف تعيش. |
Bir genç kızın odası iki şey içindir. | Open Subtitles | غرفة نوم فتاة مراهقة مُعَدةلأمرينإثنين.. |
Ben de her genç kızın yapmak istediği şeyi yaptım. | TED | وفعلت ما قد تفعله أي فتاة مراهقة أخرى، |
genç kızın tipi değilmişsin, öyle mi? | Open Subtitles | رجعت و قمت ببيع الفتاة الصغيرة اليس كذلك؟ انا اعرف نوعك |
Bir genç kızın böylesi nazik bir anı için hazırlıklı olmalıydım. | Open Subtitles | أعد نفسي لهذه المرحلة المهمة في حياة الفتاة الصغيرة |
genç kızın olası tecavüzcüsü ve katili ise: | Open Subtitles | والمشتبه به في الاغتصاب المزعوم .. وقتل الفتاة الصغيرة هو |
Shao Kahn, iki genç kızın sahip olduğu muhtesem yeteneklerden faydalandı. | Open Subtitles | قام (شاوكان) بإستغلال المهارات الإستثنائية لكلتا الفتاتين. |
Shao Kahn, iki genç kızın sahip olduğu fevkalade yeteneklerden faydalandı. | Open Subtitles | قام (شاوكان) بإستغلال المهارات الإستثنائية لكلتا الفتاتين. |
İki genç kızın var onlara annelerinin yaptığı her şeyi yapabileceğini ispatlamalısın. | Open Subtitles | ابنتين مراهقات تحتاج أن تثبت لهن أنك تستطيع فعل أي شئ أمهم تستطيع فعله |
Bir genç kızın ümitsizce sevdiği kızından ayrılmak uğruna aldığı, karmaşık kararın yürek burkan ama ilham alınacak öyküsünü. | Open Subtitles | بالحكاية الملهمة التى تأسى لها القلوب عن القرار الصعب لفتاة شابة ابتعدت عن ابنتها التى تحبها حبا شديداً |
Yani, her genç kızın keleşler ve tabancalarla dolu garajı yoktur. | Open Subtitles | أعني ليس كل فتاة مراهقه ترجع إلى مرآبها لترى كم الأسلحه هناك |
İlham vericiydi. Milyonlarca genç kızın kahramanıydı. | Open Subtitles | لقد كان ملهما، لقد كانت بطلة للملايين من الفتيات المراهقات. |