Bunu yaptığım için bir yıl hapsedildim bir değerlendirme merkezinde. Aslında bir gözaltı merkeziydi. Gerçek bir hapishaneydi gençler için. | TED | لأني قمت بذلك، تم سجني لعام في مركز التقييم، والذي في الحقيقة كان مركز الحبس الاحتياطي. كان سجن ظاهري للشباب. |
Koruyucu aileden sonra geçiş döneminde gençler için barındırma projesi, | TED | هذا منزل مخصص للشباب وتم تعديله لدار حضانة |
Yani gençler için geçimlerini sağlamak kolay değil. | TED | ذلك جعل لقمة العيش ليست بهذه السهولة للشباب. |
Sizin gibi çalışan ve okuyan gençler için enerji deposu erişteler. | Open Subtitles | من أجل الشباب الذي يدرس بشدة ويعمل بجد مثلك لإعادة نظام تغذيتك |
Burası aynı zamanda zor durumdaki gençler için bir merkez. | Open Subtitles | و هو أيضاً مركز للشبان الواقعين في خطر |
60'ları hatırlayamayan gençler için bir kısa görüntümüz var. | Open Subtitles | بالنسبة للصغار الذين لا يتذكرون الستينات أليكم المونتاج المخزن |
Boston Belediye Başkanı Menino'ya göre şehrin en büyük sorunlarından biri gençler için uygun fiyatlı konutun olmaması. | TED | العمدة مينينو في بوسطن يقول إن نقص الإسكان بأسعار معقولة للشباب هو أحد المشاكل الكبرى التي تواجهها المدينة. |
Bu yüzden, gençler için yaptığım bir kitaptaki bazı karakterleri... ...tanıtarak başlamak istiyorum. | TED | ولنبدأ، أريد أن أعرض بعض السمات من كتاب كتبته للشباب اليافعين. |
Eğer modern bağlamda bir tarafta gençler için süslediğimiz mükemmel yaşam ve yaşam tarzı düşüncesi varsa diğer tarafta kesinlikle bir şeyler elde etmek için çalışmak var. | TED | لو أن جهة واحدة من المنظور الحديث الذي جهزناه ببذخ للشباب يتعلق بفكرة أن الحياة القابلة للكمال موجودة وأن أسلوب الحياة القابلة للكمال موجود فالآخر سينفع بالتأكيد. |
gençler için ne hoş bir eğlence, öyle değil mi Bay Darcy? Dans etmek gibisi yoktur! | Open Subtitles | ياله من مرح جذاب للشباب , لاشىء مثل الرقص |
Sorunlu gençler için olan askeri okulu mu kastediyorsun? | Open Subtitles | أتقصد الأكادمية العسكرية للعقيد ويلهيلم للشباب المزعج؟ |
Ve buradaki genç Afro-Amerikan gençler için cevap şu: | Open Subtitles | والجواب للشباب الأفريقيونالأمريكانهناهو: |
Ve buradaki genç Afro-Amerikan gençler için cevap şu: | Open Subtitles | والجواب للشباب الأفريقيونالأمريكانهناهو: |
Burası artık söylediğin gibi belalı gençler için bir okul değil. Sen de artık burada çalışmıyorsun. | Open Subtitles | هذه المدرسة لمْ تعد مدرسة للشباب المُضطرب، كما تدعوها، وأنت لمْ تعد تعمل هنا بعد الآن. |
Bere takan eleman. Kızgın gençler için tişörtler tasarlıyor. | Open Subtitles | صاحب القبعة ذلك الذي يصمم الأقمصة للشباب الغاضبين |
Tehlikedeki gençler için müzik gösterisi. | Open Subtitles | برنامج الموسيقى من أجل الشباب المعرضين للخطر |
Tehlikedeki gençler için müzik gösterisi! | Open Subtitles | البرنامج الموسيقي من أجل الشباب المعرظين للخطر |
Zenginler bizim gibi gençler için kazanıyorlar. | Open Subtitles | "الأغنياء يجنون المال من أجل الشباب مثلنا |
Bright Arch, sorunlu gençler için doğa programıdır. | Open Subtitles | -مدرسة "القوس اللامع" عبارة عن برنامج الحياة البرّية للشبان المضطربين |
Kış inindeki altı aylık açlıktan sonra tüm bu yiyecekler gençler için aşırı cezbedici. | Open Subtitles | بعد ستّة اشهرِ مِن المجاعة في الوكر الشتائي كُلّ هذا الغذاء مغري جداً للصغار. |
Biliyor musun, senin gibi gençler için burslar var. | Open Subtitles | أتعلم، ثمّة منح دراسيّة للفتية أمثالك. |