Bendeki iki genomun veya kullanmak istediğimiz bir genomumun yaklaşık olarak 3 milyon farklı noktası olduğunu bulabiliriz. | TED | وسوف نرى في كلا الجينوم الخاص بي او في واحد منهما جينوم ما يقارب 3 ملايين إختلاف عن الأصل |
Sorusu şu: İşlevsel bir mikro-organizma ortaya çıkaracak en küçük genomun büyüklüğü nedir? | TED | هو سأل ما هو حجم أصغر جينوم بحيث يعطي أصغر كائن حي؟ |
Sanki orada, çok daha yaşlı bir genomun dört kopyası gizli gibiydi. | Open Subtitles | بدا و كأن هناك 4 نسخ من جينوم قديم مختبئ بداخله |
Sanırım sık sık unuttuğumuz, merkezi şeylerden biri, genomun bize ne söylediği: hayat bir ağaç, bir orman değil. | Open Subtitles | أعتقد أن من الأشياء المحورية التي ننساها غالباً ما أخبرنا به الجينوم أن الحياة شجرة و ليست غابة |
Özellikle de, genomun vücudunuzun neredeyse bir ozalit kopyası olduğu benzetmesini duymuşsunuzdur. Eğer gerçek olsaydı çok süper olurdu, ama değil. | TED | و بالتحديد، كلكم من الممكن أنكم سمعتم عن المماثلة التي هي علم الجينوم هو مثل المخططات الأولية لأجسامكم. و لو كانت فقط صحيحة، سيكون رائعا، لكنها ليست كذلك. |
Ama genomun dörde katlanması tam olarak ne zaman meydana geldi? | Open Subtitles | لكن متى تحديداً حدث التضاعف الرباعي للجينوم ؟ |
Ama aslında, derinlerimizdeki evrimde, muazzam olan en önemli değişikliklerin pek çoğu,- bir genomun dörde katlanması gibi-, toptan değişiklikler şeklinde olmuştur. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة الكثير من التغيرات المهمة التي حدثت في مسار تطورنا كانت تغيرات ضخمة و شاملة مثل التضاعف الرباعي للجينوم |
İçindeki birçok genle büyük bir genomun ortaya çıkmasının, inanılmaz uyarlanabilir bir sistem yarattığı anlaşılmıştır. | Open Subtitles | اتضح أن وجود جينوم كبير يحوي الكثير من الجينات يخلق نظاماً لديه مقدرة كبيرة على التكيف |
Biz insanların kendimizi ve geçmişi anlamak için doymak bilmez bir tutkusu vardır ve bu, genomumuzun, açıkçası her genomun ortaya koyduğu tarihtir. | Open Subtitles | نحن البشر لدينا رغبة نهمة لفهم أنفسنا و تاريخنا و هذا التاريخ هو ما يكشفه جينومنا و كل جينوم في الحقيقة |
Sonuçta mamut yani. Yani bir Hominid'in genomu yaklaşık 3 milyar baz çiftinden oluşur ama bir fil ya da mamut genomu 2 milyar baz çifti fazladır, ve çoğu küçük, tekrar eden DNA'lardan oluşur. Bu genomun tüm yapısını tekrar ayarlamayı fazlaca zorlaştırıyor. | TED | فالسلسلة الجينية للإنسان القديم، حوالي 3 بلايين من الأجواز الرئيسية، ولكن جينوم الفيل أو الماموث أكبر بحوالي ال 2 بلايين ، ومعظمها مكوّن من أحماض نووية صغيرة ومتكررة والذي يجعل من الصعوبة إعادة هيكلة البنية الكاملة للجينوم. |
Eğer bir DNA parçasının veya tüm genomun tarihiyle ilgileniyorsanız, gözlemlediğiniz farklılıklarla bu DNA tarihini, tekrar inşa edebilirsiniz. | TED | وإن كنت مهتم بتاريخ .. جزء من الحمض النووي أو كامل الجينوم فسيمكنك أن تعيد بناء تاريخ كل الحمض النووي عن طريق مراقبة تلك الاختلافات |
Çünkü gen bayağı baskın bir metafor, yineliyorum, bugün ki tıpta, bu yüzden genomun kişileştirilmiş tedaviyi yönlendireceğini düşünüyoruz. | TED | لأن الجين هو الاستعارة المهيمنة، ثانيةً، لاستخدام الكلمة نفسها، في الطب اليوم، لأننا نعتقد أن الجينوم سيقود الشخصية الجديدة للطب. |
ve projede geçen 10 senede, şüpheci insanlar hala yanlıştaydı diyorlardı ki ''Projeyi bitirmek için gereken sürenin üç bölü ikisindesiniz ama tüm genomun yalnızca çok küçük bir yüzdesini tamamladınız.'' | TED | و10 سنوات في المشروع مضت، المتشككون مازالو أقوياء--وقالوا، "أنتم اجتزتم الثلثين من هذا المشروع، وقد تمكنتم من السلسلة فقط على نسبة قليلة جداً من الجينوم ككل." |
genomun kopyasını yapmak gibi. | TED | كمثال، تكرار الجينوم (الشفرة الوراثية). |