Yarı inkârla dolu bir asır sonrasında gerçeği duymak seni kahrediyor olmalı. | Open Subtitles | سماع الحقيقة بعد عام و نصف من النُكران، لا بدّ أنّ يكون غامراً. |
İnsanların gerçeği duymak istediğini sanıyorsun, ama istemiyorlar. | Open Subtitles | انت تعتقد ان الناس تُريد سماع الحقيقة ولكنهم لا يريدون |
İnsanlar korku içinde. gerçeği duymak yerine peşimize düşmeyi, birer birer ortadan kaldırmayı tercih ettiler. | Open Subtitles | الشعب خائف، إنهم إما يتصيدونا أو يمسكوا بنا واحدًا بواحد بدلاً من سماع الحقيقة |
İnsanlar korku içinde. gerçeği duymak yerine peşimize düşmeyi, birer birer ortadan kaldırmayı tercih ettiler. | Open Subtitles | الشعب خائف، إنهم إما يتصيدونا أو يمسكوا بنا واحدًا بواحد بدلاً من سماع الحقيقة |
- Hayır, gerçeği duymak istiyordum. | Open Subtitles | -لا, كنتُ ... متحمساً لسماع الحقيقة.. |
Sanırım ne kadar tatsız olsa da, hepimiz bir an önce gerçeği duymak istiyoruz. | Open Subtitles | كلنا نريد سماع الحقيقة رغم أنها مؤلمة |
- Çünkü sadece gerçeği duymak istiyoruz. | Open Subtitles | لأننا نريد سماع الحقيقة وحسب |
Hiç kimse gerçeği duymak istemedi. | Open Subtitles | لا أحد يريد سماع الحقيقة |
Sen de gerçeği duymak istemiyorsun, Abhay. Sen de korkuyorsun! | Open Subtitles | ,لأنك لا تستطيع سماع الحقيقة آبهي) أنت خائف جداً) |
Ve hiç kimse gerçeği duymak istemiyor. | Open Subtitles | و لا أحد يريد سماع الحقيقة |
Bu gerçeği duymak size güç gelebilir. | Open Subtitles | سيصعب عليك سماع الحقيقة |
gerçeği duymak sorun değil. | Open Subtitles | سماع الحقيقة ليس بمشكلة |
gerçeği duymak istemediler. | Open Subtitles | لم يريدوا سماع الحقيقة |
Sanki gerçeği duymak istiyormuş gibi. | Open Subtitles | وكأنك ترتيدين سماع الحقيقة |
- Evet, gerçeği duymak istiyoruz, kardeş. | Open Subtitles | -نريد سماع الحقيقة |
Polly gerçeği duymak zorundaydı. Ben de yaptım. | Open Subtitles | (بولي) إحتاجت لسماع الحقيقة وأنا أيضاً |