Eğer bu kadar eminsen, gerçek değildir, o zaman butona basmayı bırak. | Open Subtitles | لو انك متأكد تماماً انة ليس حقيقياً لا تضغط علية اذن |
Hayır tatlım. Cehennem gerçek değildir. | Open Subtitles | لا الامر ليس حقيقياً انه مرسوم ب.. |
Birçok insan filmlerimi seyreder ama filmler gerçek değildir, değil mi? | Open Subtitles | شكراً لك , الكثير من الناس شاهد أفلامي لكن الافلام ليست حقيقية |
Bahse varım aksanı da gerçek değildir. | Open Subtitles | حسنا، أراهن على أن اللهجة ليست حقيقية حتى |
Ama moda da gerçek değildir bu yüzden yine de gerçeği görüntülüyor olabilir. | Open Subtitles | والتي يكون معظمها غير حقيقة so maybe he's capturing reality after all. |
Merhamet duygularınıza hitap etmeye çalışabilir ama duygular gerçek değildir. | Open Subtitles | وبينما يتلاعب بمشاعركم المشاعر ليست حقائق |
Bu sonuç şunu anlamama yol açtı; insan somut, inkâr edilemez bir gerçek değildir. | TED | وهذا ما أوصلني إلى فهم أن الإنسان ليس حقيقة صلبة باردة. |
Bunun hakkında konuşmuştuk. Karabasan gerçek değildir. | Open Subtitles | "لقد تحدثنا عن هذا يا "ساره رجل الظلام" ليس حقيقياً" |
Uyurken olan şeyler gerçek değildir. | Open Subtitles | ما يحدث وانتي نائمة ليس حقيقياً |
Ama gerçek değildir. Sadece pazarlamadır. | Open Subtitles | لكن هذا ليس حقيقياً. |
- Korku gerçek değildir. | Open Subtitles | الخوف ليس حقيقياً. |
Korku gerçek değildir. | Open Subtitles | الخوف ليس حقيقياً. |
Suçu başkasına yüklemek yardımcı olabilir ama hayaletler gerçek değildir. | Open Subtitles | ولكني أعلم بأن "نقل اللوم يساعد .ولكن الأشباح ليست حقيقية |
Unutmayın; kelimeler gerçek değildir. | TED | لأنه وتذكروا، الكلمات ليست حقيقية. |
Yürüyen cesetler gerçek değildir. | Open Subtitles | الجثث المتحركة ليست حقيقية |
Resimler gerçek değildir. | Open Subtitles | الصور ليست حقيقية |
Belki bu hatıralar gerçek değildir. | Open Subtitles | -ربما هذه الذكريات ليست حقيقية |
- Gençler, bunu söylemek istemezdim ama dilekler gerçek değildir. | Open Subtitles | و لكن الأمنيات غير حقيقة |
Hayır, bu gerçek değilse, gerçek değildir. | Open Subtitles | لا, فإن لم تكن حقائق, فهي ليست حقائق |
ve sonra uygulama -- gerçekten oraya gidip işi yapmak, çünkü yaptığınız icat, inşa edilene kadar gerçek değildir. | TED | ثم التطبيق والتنفيذ -- أي الخروج والقيام باالعمل فعليا لأنه عندما تبتكر شيئا، فإنه ليس حقيقة حتى تقوم ببنائه. |