Hayır, hayır, seni hayal ediyorum, gerçek değilsin, sadece kafamdasın. | Open Subtitles | لا، لا، أنت تهلووس لستِ حقيقية أنتِ في رأسي فحسب. |
Sen bebeksin. gerçek değilsin. Ahbap, belki biraz kestirip, olanları hazmedersin. | Open Subtitles | إنكِ دُمية, لستِ حقيقية يا صاح, ربما عليك أن تأخذ قيلولة لتريح نفسك قليلاً |
Sen gerçek değilsin, silah'ta değil-- O silah senin elinde bile değil. | Open Subtitles | أنت لست حقيقي وهذا المسدس ليس في يدك حتي |
Hayır. Onu görebiliyorsan sen de gerçek değilsin. | Open Subtitles | إذا كان بإمكانك رؤيتها، فهذا يعني أنك لست حقيقياً أنت الآخر. |
Burada oturup sana bakıyorum, senin mantığına göre sen de gerçek değilsin. | Open Subtitles | وانا اراك جالسا هنا لذا حسب منطقك فربما تكون انت غير حقيقي |
- gerçek değilsin, hiç bir şey ifade etmezdi. - Hayır! | Open Subtitles | أنت لست حقيقيا ، لذا لا يعنى هذا شيئا لا.. |
Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | انت لست حقيقية 651 01: 11: 07,877 |
Sen gerçek değilsin, aklım alkolden bulandı ve ben hayal görüyorum hepsi bu | Open Subtitles | أنتِ لستِ حقيقية لا يمكن أن تكوني هنا أنتِ مجرد ذكرى ظهرت من شرب الخمر |
Sen çok içtiğim için harekete geçen, bastırılmış bir anısın sadece Paulie'nin evleniyor olmasının yarattığı bir travmasın Ama sen, sen aslında gerçek değilsin. | Open Subtitles | أنتِ مجرد ذكرى ظهرت من شرب الخمر وكل هذه الصدمة بسبب الزفاف أنتِ لستِ حقيقية |
Sana her istediğimi yaptırabilirim çünkü gerçek değilsin. | Open Subtitles | يمكنني جعلكِ تفعلين أي شيء لأنكِ لستِ حقيقية |
Sana her istediğimi yaptırabilirim çünkü gerçek değilsin. | Open Subtitles | يمكنني جعلكِ تفعلين أي شيء لأنكِ لستِ حقيقية |
Tamam, gerçek değilsin. Sen televizyon dizisindensin. | Open Subtitles | حسناً، حسناً, أنت لست حقيقي أنت من البرنامج التلفزيوني |
Ama Murphy, sen gerçek değilsin dostum. | Open Subtitles | لكن ميرفي، يارجل أنت لست حقيقي |
Sen gerçek değilsin. Sen yoksun. | Open Subtitles | أنت لست حقيقي وغير موجود |
Sen gerçek değilsin! Tabii ki gerçeğim. Saçmalama. | Open Subtitles | أنت لست حقيقياً - بالطبع أنا حقيقى، لا تكن سخيفاً - |
Ama maalesef sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | ولكن ، لسوء الحظ ، أنت لست حقيقياً |
- ...ve sen belli ki gerçek değilsin. | Open Subtitles | وأنت. من الواضح أنك لست حقيقياً - أستميحك عذراً؟ |
Sen gerçek değilsin, çocuklarımıza anlattığımız korkunç hikâyelerden birisin. | Open Subtitles | إنك غير حقيقي ، إنك قصة مخيفة نحكيها لأطفالنا |
Hayır, sen gerçek değilsin. Başımdan çık! | Open Subtitles | لا , انت لست حقيقيا اخرج من رأسي |
Sen de gerçek değilsin, George. | Open Subtitles | و انتِ لست حقيقية جورج |
- gerçek değilsin! - Dean, kes şunu lütfen. | Open Subtitles | أنتَ لستَ حقيقياً - دين ) رجاءً توقف ) - |
- Lütfen, ben sadece... - Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | ...من فضلك، انا فقط - أنتِ لست بحقيقيّة - |
- Sen gerçek değilsin. - Söyleyip duruyorsun, ama ben gerçek hissediyorum. | Open Subtitles | أنت لست حقيقة أنت تقول هذا ، و لكنى أشعر أننى حقيقة |
- Doğru söylemek gerekirse ilaçlarla kaçamazsın. - Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | لا يمكنك إخفاء الحقيقة بالمخدرات - انت لست حقيقى - |
- Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | -أرجوك -أنت لست حقيقيه |
Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | أنت لست حقيقيًا |
Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | -إنّك لست حقيقيًّا |
Sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | لا شيء من هذا حقيقيّ لستَ حقيقيّاً |
Çünkü sen gerçek değilsin. | Open Subtitles | لأنك.. غير حقيقى , أو أنا غير حقيقية ... |