"gerçek olmadığı" - Traduction Turc en Arabe

• ليست حقيقية
• ليس حقيقياً
• أنه لم يكن حقيقة
• تكن حقيقية

Hiçbir şey hakkında yeterince emin değilim, ama emin olduğum bir şey var, o da hayaletlerin gerçek olmadığı.
لذلك لست واثقاُ من الكثير لكن الأمر الوحيد الواثق منه هو أن الأشباح ليست حقيقية

Çünkü sadece bilmiyorsun ve bu onun gerçek olmadığı anlamına gelmiyor.
لأنكِ فقط لا تعرفي لا يعني انها ليست حقيقية

Birinin kuyruğunun olması onun gerçek olmadığı anlamına mı geliyor?
فقط لإن شخصاً ما لديه ذيل فهذا لا يعني انه ليس حقيقياً

Ama bu, hissettiğim şeyin gerçek olmadığı ve birini sevemeyeceğim anlamına gelmez.
لن هذا لا يعنى أن الذى أشعر به ليس حقيقياً بأنّني لا أَستطيعُ مَحَبَّة شخص ما

gerçek olmadığı anlamına gelmez. Gerçek.
هذا لا يعنى أنه لم يكن حقيقة بل كان

Bu harita gerçek olmadığı için üzgünüm dostum.
أنا أسف أن هذه الخريطة لم تكن حقيقية, ياصاحبي

Tamam, tıpkı bu odanın gerçek olmadığı gibi.
حسنٌ .. أنظري هذه الغرفة ليست حقيقية

Annie... senin ölmemiş olman sorunlarının gerçek olmadığı anlamına gelmez.
حسنا, (آني)... فقط لأنك لا تحتضرين لا يعني أن مشاكلك ليست حقيقية.

O zaman tabanca gerçek olmadığı için şanslısın.
حسناً , أعتقد أنكِ محظوظة أن المسدس ليس حقيقياً

Ama bu hissettiklerimin gerçek olmadığı anlamına gelmez.
ولكن هذا لا يعني بأن ما لا أشعره ليس حقيقياً

Çünkü aklının anlamıyor olması bunun gerçek olmadığı anlamına gelmez.
حسناً، بمجرد إنّك لا تفهم شيئاً، فلا يعني إنه ليس حقيقياً.

gerçek olmadığı için minnettar olmalıyız öyleyse.
لنكن شاكرين إذن أنه ليس حقيقياً

Dünyamızın gerçek olmadığı ve gerçek hayata dönebilmesi için uyanması gerektiği fikri.
أنّ عالمنا ليس حقيقياً وأنّ عليها أن تعود للواقع...

Bitmiş olması gerçek olmadığı anlamına gelmez.
مجرد انتهائها لا يعني انها لم تكن حقيقية

-O notun gerçek olmadığı çok açık.
بالقطع, الملاحظات لم تكن حقيقية