Bak, dün akşam için Gerçekten üzgünüm ama işler çığırından çıkmaya başladı. | Open Subtitles | انظروا، أنا آسف حقا عن الليلة الماضية ولكن شي قد اصدم يالمروحة. |
Gerçekten üzgünüm. Marshall'dan aldığım bu. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً, ذلك ماحصلت عليه من المارشال |
Tüm bu video şeyi için Gerçekten üzgünüm ve orada olan şey için... | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً بشأن أمر الفيديو برمته و أنه بالعلن و أنه حتى صُنِع |
İkinci yatak odası. Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | غرفة النوم الثانية. أنا حقاً آسف |
Gerçekten üzgünüm, ama sanırım taşınma planlarımız bir süre beklemek zorunda. | Open Subtitles | أَنا آسفُ جداً لكني اعتقد خطط الإنتِقال. .. يَجِبُ أَنْ تؤجّلَ. |
Aramızdan biri çok acele bir karar verdiği için Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | الآن , شخص قفز للأمر مبكراً , ولذلك أنا آسف جداً |
Sanırım kız arkadaşın bana biraz kırıldı. Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أظنني جرحت مشاعر صديقتك لذا أنا آسف للغاية |
Gerçekten üzgünüm ama burada yeterli parayı kazanamıyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً آسفة لكنني لا أكسب ما يكفي حتى لإحضاري إلى هنا |
Bu haberi size verdiğim için Gerçekten üzgünüm fakat kızınız ölmüş. | Open Subtitles | أنا آسف حقا لأكون من سيخبرك بذلك ولكن إبنتك قد ماتت |
Yapamazsın! Biliyorum, biliyorum. Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف حقا ولكن لم أعلم ماذا علي أن أفعل |
Yüzbaşı Carter... baban için Gerçekten üzgünüm, ama önerdiğiniz şeyin mantığını sorgulamak zorundayım. | Open Subtitles | كابتن كارتر أنا آسف حقا بشأن والدك لكننى أتسائل عن الحكمة فيما تطرحين هنا |
Gerçekten üzgünüm ama bu gemiden dostlarımı çıkarmama yardım etmediğiniz sürece hiçbir şeye şahitlik etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف ، أنا آسف حقاً ، لكني لن أشهد بأى شيء إلا إذا قُمتم بمساعدتي لإخراج أصدقائي من تلك السفينة |
Bu haberi size verdiğim için Gerçekten üzgünüm fakat kızınız ölmüş. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً كوني من سأخبرك بهذا الأمر لكن إبنتك قد ماتت |
Gerçekten üzgünüm ve buraya yardım etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً وأنا هنا لأنني اريد مساعدتك |
Yaptığımız şeyden dolayı Gerçekten üzgünüm, | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً على ما فعلناه مسبقاً |
Yaptığımız şeyden dolayı Gerçekten üzgünüm, | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً على ما فعلناه مسبقاً |
Üzgünüm. Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف، أنا حقاً آسف |
Seni şaşırttığım için Gerçekten üzgünüm ama seni uyarmak zorundayım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ جداً لاني أُزعجَتك لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أُحذّرَك |
Ben Gerçekten üzgünüm, ama bu daha fazla için iyi. | Open Subtitles | أنا آسف جداً لكن هذا من أجل الخير الأعظم |
Doğru, evet, o biraz bizim suçumuzdu Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | صحيح ذالك كان نوعاً ما خطأنا لذا أنا آسف للغاية |
Bay Chagall! Üzgünüm Bay Chagall. Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة يا سيد شاغال أنا حقاً آسفة |
- Sorun değil. - Gerçekten üzgünüm. - Dünyanın sonu değil, Jerry. | Open Subtitles | انا اسف حقا "انها ليست نهاية العالم على كل حال يا "جيري |
Roger'a daha iyi bir arkadaş olmadığım için Gerçekten üzgünüm, Bayan Dawson. | Open Subtitles | مدام داوسون أنا حقا آسف أننى لم أكن الصديق الأفضل لروحر |
Uzun süre gözlerden uzak olduğum için Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | لإنني كنت بعيدة عن أعين الناس لوقت طويل، أنا آسفة جداً. |
Başına gelenler için Gerçekten üzgünüm, ama bu benim işim. | Open Subtitles | أنا آسفة حقا عمّا حدث لك. لكن هذا هو عملنا. |
"Gerçekten üzgünüm ama yapamayacağım, benim bir erkek arkadaşım var" dedim. | Open Subtitles | "أنا آسفة للغاية لكن لدي صديق" "لا أستطيع أن أفعل هذا" |
Hey, dinle, Sara, Bundan dolayı Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | اسمعى يا سارة انا اسف جدا عن هذا |
Sid ve benim aramdakiler için Gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة حقًا بشأن ما حدث بيني أنا و(سيد). |