Her şey sona erene kadar Gestapo'ya bir kelime bile söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخبر الشرطة النازية بشيء الى أن تنتهى الخِدمة |
- Belki Gestapo şefinden dahi kurtuluruz. | Open Subtitles | اذا كنا محظوظين ربما يكون رئيس الشرطة النازية بنفسه هناك |
Düşman, kelleniz karşılığında Gestapo'dan ödül alacak olan yaşlı komşu kadın olabilir. | Open Subtitles | من الممكن ان يكون المرأه العجوز الجالسه بجوار باب الحافلة, وتبلغ الشرطة النازية عما يدور فى راسك. |
Gestapo bu günlerde bayağı meşgul, beni başlarından atacaklarına memnun olacaklar. | Open Subtitles | انهم مشغولون جداً في الجستابو هذه الأيام و سيكونون سعداء ان انتهوا مني بسرعة |
O kadar uzun süredir Gestapo ile beraberim ki... - ...her şeyden şüpheleniyorum. | Open Subtitles | يبدو بأن خدمتي الطويلة في الجستابو جعلتني أشك بالجميع |
Eğer onları örgütler yerine Gestapo'ya iletirse bu sadece yüzlerce insanın ölümü değil Doğu Avrupa'daki örgütlenmemizin de yıkımı anlamına gelir. | Open Subtitles | ان قام بتسليمهم الى الجستابو بدلاً من أن يسلمهم الى قواتنا... فان ذلك لن يعني فقط موت المئات من الناس... و لكنه سيعني تدميراً شاملاً لمنظومتنا في أوروبا الشرقية |
Bir keresinde tramvayda uyuya kalmış ve tramvaya bir Gestapo binmişti. | Open Subtitles | لقد نام في القطار ذات مرة ودخلت الشرطة النازية |
Gestapo diğer hatta. Gitmeliyim. | Open Subtitles | مهلاً، الشرطة النازية تنتظرني، مضطرة أن أنهي المكالمة |
Gestapo ağımıza sızmakta oldukça başarılı oldu. | Open Subtitles | الشرطة النازية كانت ناجحة جدًا في التسلل إلى شبكتنا |
Tıpkı muhafızlar gibisin. Tıpkı Gestapo gibisin. | Open Subtitles | شأنك شأن الحراس و الشرطة النازية |
O zaman yeterince bilgi sahibi olmayan Çek vatanseverleri misiniz yoksa direnişten artakalanlar için sızan Gestapo casusu musunuz diye merak etmem gerekirdi. | Open Subtitles | عندها سأتساءل إن كُنتم وطنيين تشيكيين تم منّحكم معلومات خاطئة أو جواسيس من الشرطة النازية السرية، تحاولانّ التسلل لما تبقى من المقَاومة |
- Hayır, biz Gestapo'yuz. | Open Subtitles | -أنتم يهود؟ -كلا، نحن الشرطة النازية . |
Yani Gestapo'nun içinde bir karmaşa, bir karışıklığa ihtiyacımız var. | Open Subtitles | معنى ذلك بأننا نحتاج لاحداث اضطراب في الجستابو |
Eddy, dosyanı, Rue Lauriston'daki Gestapo arkadaşlarına yollamalıyım. | Open Subtitles | ـ إدي، يَجِبُ أَنْ تُرسلْ ملفَكَ إلى أصدقائكَ في الجستابو. في ال ـ ريو لاريستون. |
O zaman her şey bitti. Hala şansımız var, Siletsky, Gestapo'yla yarın görüşecek. | Open Subtitles | -ماتزال هنالك فرصة , فسيلتسكي لم يقابل احداً بعد في الجستابو , و لن يفعل قبل صباح الغد |
Gestapo'ya teslim etmek gibi üzücü bir görevim olacak. | Open Subtitles | في تسليمكم جميعا الى الجستابو |