| Gidip siparişlerinizi söyleyeyim, salata tabaklarınızı ve içeceklerinizi hemen getiririm. | Open Subtitles | حسناً، سآمر بإعداد طلباتكم و سأحضر الآن مشروباتكم و السلطات |
| Öyle iyi bir elbise getiririm ki gelin bile çok adi görünür. | Open Subtitles | سأحضر لها بشده .. لدرجه ان العروس ستكون ككيس ابيض من الهراء |
| - Arabada saklan. - Sana yemek getiririm. | Open Subtitles | حسنا , إختبيء في السيارة سأجلب لك بعض الطعام |
| Ben getiririm. Paulie bu sabah telefon etti, hastaymış. | Open Subtitles | سأحضرها بنفسى فقد اتصل صباحا و قال أنة مريض |
| Siz bana bırakın bu işi, meclise getiririm ben onu. | Open Subtitles | دعوني أؤدي عملي، وسوف أحضره إلى الكابيتول |
| - Ben sana getiririm. Sen rahatına bak, ben alırım. Çalışma odasında, değil mi? | Open Subtitles | لا عليكِ ، سأحضره بنفسي من حجرة المكتب ، أليس كذلك ؟ |
| Dünya geneline nasıl anlayış ve eğitim getiririm ve yine de farklılıklarımıza saygı gösteririm? | TED | كيف يمكنني أن أجلب الوعي والتعليم لكافة أنحاء الأرض مع احترام كافة أشكال اختلافاتنا؟ |
| Belki bu kadını getiririm. Bu gece anlaşabilirsek, ona sorarım. | Open Subtitles | ربما سأحضر هذه المرأة إذا سهرنا الليلة ، سأطلب منها |
| Neden siz bir yere geçmiyorsunuz ben de size kahve getiririm? | Open Subtitles | لمَ لا تدخلنَ للحجرة أيتها السيدات وأنا سأحضر لَكُنَّ بعض القهوة؟ |
| Kalanını yarın getiririm, ...ve ücreti de yarın alırım, tamam mı? | Open Subtitles | سأحضر لك البقية غداً و أنت ستسلمني المال ، صحيح ؟ |
| Çin yemeği ısmarlarsın. Ben de bira ve şarap getiririm. | Open Subtitles | أنت أحضري الطعام الصيني و أنا سأحضر الجعة و النبيذ |
| - Tüfekleri ben getiririm. | Open Subtitles | ـ الجميع إلـى أعلى التل ، بسرعة ـ سأحضر البنادق |
| Gelirken yemek getiririm ve evde yeriz ya da yemeğe çıkarız istersen. | Open Subtitles | . سأحضر بعض الطعام في المساء سنتناول طعامنا في المنزل . أو نذهب إلى مطعم ، كما يروق لك |
| Çiçek de getiririm. Saat 10 nasıl? | Open Subtitles | سأجلب بعض الزهور الساعة العاشرة وقت مُناسب؟ |
| Ormanda kal. Yarın sana yiyecek getiririm. | Open Subtitles | لذا يجب أن تبقى في الغابة وأنا سأجلب بعض الغذاء غداً |
| Sen de ellerini yıkayıp yatağa git. Ben kahveleri getiririm. | Open Subtitles | إغسل يديك وأسبقني إلى السرير وأنا سأجلب القهوة |
| Ben getiririm. Paulie bu sabah telefon etti, hastaymış. | Open Subtitles | سأحضرها بنفسي فقد اتصل صباحا و قال أنه مريض |
| kendini yorma - ben getiririm... sen getirme.bu evde hizmetçi kıtlığı yok. | Open Subtitles | لا تتضايقى سوف أحضره لا تفعلى فلا توجد ندرة خدم فى هذا البيت |
| - Ben onu getiririm anne. Bobby! - Hep böyle oluyor. | Open Subtitles | سأحضره يا أمى ، بوبى - هذا دائما ما يحدث - |
| İstersen Teksas'a gidip Xantos'u geri getiririm. | Open Subtitles | سأذهب إلى يوما وسوف أجلب اكسانتوس إلى سان بيرناردينو |
| Sen Jake'i al gel, ben de Celeste'i getiririm. | Open Subtitles | انت تاخذ جايك; وانا سوف احضر سيليست. سوف نجعله يوم عطلة |
| Sabret, bir kaç güne kadar getiririm. | Open Subtitles | اصبر، سأجلبها في غضون بضعة أيام |
| Kendi karın için üzül. Eve kimi istersem getiririm! | Open Subtitles | اهتم بزوجتك فقط انا اجلب من اريد الى بيتى |
| Siz hayvanat bahçesine gidin ben hepsini size getiririm. | Open Subtitles | .. أنتم إذهبوا إلى حديقة الحيوانات وأنا سأحضرهم لكم |
| Al bakalım anahtarları. Bir dahaki geldiğimde size yiyecek bir şeyler getiririm. | Open Subtitles | أنا أثق بك ولهذا سأترك لك المفاتيح هنا وسأجلب لكم شيئاً لتأكلوه لاحقاً |
| Sadece ne olduğunu söyle. Ben gider getiririm. | Open Subtitles | فقط أخبريني ما هو ، و سوف أذهب فوراً لإحضاره حسناً؟ |
| Aşağıda, yanımda getirdim. İstersen getiririm. | Open Subtitles | لدي بالطابق الأسفل يمكنني أن أحضرها لكِ إذا رغبتِ |
| O zamana kadar alamam. Pazartesi getiririm. | Open Subtitles | صباح الاثنين حينما يفتح ، بعدها سوف أحضر المال مباشرة اليك. |
| Pazar günü 6'da geri getiririm. Başka oyun oynama. | Open Subtitles | و سأعيدها ثانيةً يوم الأحد الساعة 6 لا تقومي بأي ألاعيب |