Eduard Narcisse, Sizi buraya Lord Voland'ın ailesine hiç bir şartla, zarar verilmeyeceğini söylemek için getirttim. | Open Subtitles | ادوارد نارسيس لقد أحضرتك هنا لأخبرك أن عائلة فولاند لا يمكن أن يمسها سوء |
İzleyen bir ton göz olduğundan sessiz bir yere getirttim seni sadece. | Open Subtitles | ،يوجد الكثير من الأعين .لذا أحضرتك إلى مكان هادئ |
Bu en iyi iş... Bu yüzden seni de getirttim. | Open Subtitles | إنه أفضل عمل متوفر لهذا أحضرتك إلى هنا |
"İrlanda'dan at getirttim." "Yok işte milyon dolarlık bir satış oldu." vesaire vesaire. | Open Subtitles | جلبتُ الحصان من إيرلندا ، و ماإلى ذلك . و مليون مقابل البيع |
Çok özel birisini, sana cinayetleri işlemende yardım etmek ve seni hizada tutmak maksadıyla getirttim. En büyük hayranın! | Open Subtitles | جلبتُ شخصاً مميزاً, لكي يساعدك في القتل, ويساعدني بإبقائك على الخط |
İsteğiniz üzerine Musa'yı getirttim. | Open Subtitles | لقد إستدعيت موسى ليكون فى حضرتك |
Çok sevdiğin Avrupa malı tatlandırıcılardan bir sürü getirttim. | Open Subtitles | خمني ماذا؟ تدبرت امر طلبية جديدة من تلك الحلويات الأوروبية سوف تحبين ذلك كثيرا |
Seni buraya çok basit bir sebeple getirttim. Seni öldürmek için. | Open Subtitles | أحضرتك إلى هنا لسبب واحد فقط وهو قتلك |
Onu öldürmen için seni buraya kadar getirttim! | Open Subtitles | لقد أحضرتك إلى هنا من أجل أن تقتله |
— Seni konuşmak için getirttim. | Open Subtitles | - لقد أحضرتك إلى هنا للتتحدث- |
İsteğiniz üzerine Musa'yı getirttim. | Open Subtitles | لقد إستدعيت موسى ليكون فى حضرتك |
Bu yüzden, Londra'dan Claude'u getirttim. Bütün ünlülerin resmini o çizmiş. | Open Subtitles | "لذلك إستدعيت (كلود) من "لندن لقد رسم الجميع |
Çok sevdiğin Avrupa malı tatlandırıcılardan bir sürü getirttim. | Open Subtitles | خمني ماذا؟ تدبرت امر طلبية جديدة من تلك الحلويات الأوروبية سوف تحبين ذلك كثيرا |