Üç günlük bir mesafede ihtiyacımız olanı bulabileceğimiz bir gezegen var. | Open Subtitles | الآن , هناك كوكب أقل مِنْ ثلاثة أيام رحلة حيث أننا سَنَجِد ما نَحتاجه |
Geçit odasına gidiyorum. Menzilde bir gezegen var. Haydi gel. | Open Subtitles | انا في طريقي لغرفة البوابة, يبدو ان هناك كوكب في المدار.هيا. |
Peki, bu bahsettiğiniz yıldızın yörüngesinde bir gezegen var mıdır? | Open Subtitles | انتظر، كيف نعلم أنه سيكون هناك كوكب في مدار النجم الذي تتحدثون عنه؟ |
Ama yakınlarda küçük bir gezegen var. Orada açabilirim. | Open Subtitles | ولكن هناك كواكب قريبة يمكننا فتح أحدها هناك |
Ama yakınlarda küçük bir gezegen var. Orada açabilirim. | Open Subtitles | ولكن هناك كواكب قريبة يمكننا فتح أحدها هناك |
Zaman ve makanın dışında bir gezegen var. | Open Subtitles | ذلك الكوكب موجود خارج نطاق الزمان والمكان |
Bu gezegen var. | Open Subtitles | هذا الكوكب موجود. |
Galaksimizin ötesinde, zamanımızın da ötesinde ortak hafızamızın dışında merak kökenli bir gezegen var... | Open Subtitles | فيما وراء مجرتنا فيما وراء زماننا فيما وراء ذاكرتنا المجتمعة كان هناك كوكب من أصول محيرة |
Etrafında halka olan sadece iki gezegen var, biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعرف انه هناك كوكب له قمران |
Dışarıda koskoca bir gezegen var. | Open Subtitles | هناك كوكب بأكمله هناك |
Bu yıldızlar arasında birçok gezegen var. Wraithler uyandı... hiçbir gezegen güvenli değil. | Open Subtitles | هناك كواكب كثيرة كلها غير آمنة |
Galaksimizde öyle çok gezegen var ki hatta bir milyonda bir şansımız olsa bile binlerce dünya benzeri gezegenimiz olmalı. | Open Subtitles | هناك كواكب كثيرة للغاية في مجرّتنا حتى لو كانت الاحتمالات واحد في المليون فلابدّ وأن هنالك الآلاف من العوالم الشبيهة بالأرض |
Bu gezegen var. | Open Subtitles | الكوكب موجود |