Gezegeni kurtarmak için tek şansın toparlağı kesecek uydu monteli bir nano-fizyon ışınını içeriyor. | TED | فرصتك الوحيدة لإنقاذ الكوكب تكمن في شعاع نانو بإمكانه اختراق الفُقاعة محمول على الأقمار الصناعية. |
Ama bu gazları, Gezegeni kurtarmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | ولكن يمكننا استخدام تلك الغازات لإنقاذ الكوكب |
Gezegeni kurtarmak için kendini feda etmeyi düşünüyordun. | Open Subtitles | انت كنت راغب للتضحية بنفسك لإنقاذ الكوكب |
Biliyorsun, Gezegeni kurtarmak için çok geç degil derim hep. | Open Subtitles | أتعلم كيف أنني دائماً أقول أنه لم يفت الأوان على إنقاذ كوكبنا |
Biliyorsun, Gezegeni kurtarmak için çok geç değil derim hep. | Open Subtitles | أتعلم كيف أنني دائماً أقول أنه لم يفت الأوان على إنقاذ كوكبنا |
Ama Gezegeni kurtarmak için çok geç artik. | Open Subtitles | لقد فات الأوان على إنقاذه |
Ama Gezegeni kurtarmak için çok geç artık. | Open Subtitles | لقد فات الأوان على إنقاذه |
O yüzden, Gezegeni kurtarmak için onu kandırmam gerekiyordu tarihin en büyük eşek şakasıyla. | Open Subtitles | ،لذا، ومن أجل إنقاذ الكوكب ...كان عليّ أن أخدعها بأفضل مقلب في تاريخ البشرية |
Demek istediğim, Bay Kramer, sizin yaptığınız iş Gezegeni kurtarmak için değil. | Open Subtitles | ما أعنيه هو يا سيد (كرامر) ِ العمل الذي تقومون به ليس لإنقاذ الكوكب إنه حول إنقاذ الأرواح |
Gezegeni kurtarmak için hem de. | Open Subtitles | لإنقاذ الكوكب |