Ancak, eğer bu gezegenlerden birinde olsaydınız daima geceyi yaşayan bir dünyada olurdunuz. | Open Subtitles | لكن لو كنا على إحدى تلك الكواكب لكنا في عالم من ليلٍ سرمدي |
Bunlar, yerçekiminden daha ufak ölçeklerde etkilidirler, bu da sizin ya da benim neden yıldız veya gezegenlerden daha ufak olduğumu açıklıyor. | TED | هذا يحصل على مستوياتٍ أصغر من الجاذيبة، و هو ما يفسّر كوني و إيّاكم أصغر من النجوم أو الكواكب. |
Haydi yakınlaşıp en sevilen dış gezegenlerden birine bakalım. | TED | لنكبّر وننظر إلى أحد الكواكب الخارجية المفضلة |
Goa'uld'un başka şansı yok. Dünya koruma altındaki gezegenlerden. | Open Subtitles | الجواؤلد لم يكن لديهم خيار الأرض كوكب محمي |
Sonsuz bir kozmik toz yağmurunun altında, hava polenlerle, diğer gezegenlerden mikro elmaslar ve değerli taşlarla ve süpernova patlamaları ile dolu. | TED | تحت مطر لا نهائي من الغبار الكوني الهواء مليء بحبوب اللقاح، ماسات ومجوهرات صغيرة من كواكب أخرى، وانفجارات السوبرنوفا. |
Eğer bu gezegenlerden birini ziyaret edersek gerçek anlamda iki günbatımı izleyeceğimizi ve iki gölgemizin olacağını biliyoruz. | TED | إذا كان بإمكاننا زيارة أحد هذه الكواكب كنت سترى غروبين للشمس وسيكون لك ظِلاّن |
Başka gezegenlerden basit yaşam türlerini almaktan bile söz ediyorlar. | Open Subtitles | الآن هم حتى نتحدث عن السماح في ووليفيس من الكواكب الأخرى أيضا. |
Narim, umarım OMOC'u sunduğumuz gezegenlerden ... birini kabul etmesi için ikna edebilirsin. | Open Subtitles | ناريم، أتمنى أن تقنع اوماك لاختيار احد الكواكب التي قدمناها |
Bizimle bu gezegenlerden birine gelmeni. | Open Subtitles | فى الواقع ، نريدك أن تسافر معنا لأحد هذه الكواكب |
Fizyolojilerini biliyorsun. İncelediğiniz gezegenlerden ihtiyaçlarına uygun olan bir tane var mı? | Open Subtitles | تعرف طبيعتهم هل هناك أي من الكواكب التي مسحتها بلائمهم |
Umalım ki sıralamasını hatırlayabildiğim gezegenlerden birisi olsun. | Open Subtitles | دعنا نتمنى بأنها أحد الكواكب التي يمكن أن أتذكر تسلسل رموزها |
Şu an, yedek gezegenlerden Alfa alanını tuşlamanı istiyorum. Hangisi olduğu fark etmez. | Open Subtitles | شغلى البوابة واطلبى عنوان أحد الكواكب الاحتياطية فى الموقع ألنا. |
Günümüzde yeni keşfedilen gezegenlerden her biri birer devdir. | Open Subtitles | حتي الآن هذه الكواكب التي .. نكتشفها هي نوع من المسوخ |
Bize, evrende ki doğanın bizim güneş sistemimizdeki gezegenlerden daha büyük yapıların oluşabileceğini anlatıyor. | Open Subtitles | يدلنا على الفور أن الطبيعه بالفعل تكوَّن أكبر بكثير حتى من أضخم الكواكب لدينا هنا في المجموعة الشمسية |
Fakat gerçekten, bu yıldızların etrafında dönen gezegenlerden öğrendiğimiz bilgiler Güneş'imiz etrafında dönen gezegenlerden dikkat çekecek kadar farklı bilgilerdir. | Open Subtitles | ولكن ما تعلمناه في الواقع هو أن الكواكب حول النجوم الأخرى مختلفة بشكل ملحوظ عن مثيلاتها حول شمسنا |
Ama dünyamızı diğer gezegenlerden ayıran şey de işte budur. | Open Subtitles | لكن الماء ما يميز كوكب الأرض عن باقي الكواكب في المجموعة الشمسية |
Güneş sistemimizdeki gezegenlerden sadece birinin yaşama elverişli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | من بين جميع الكواكب في الكون يوجد كوكب وحيد، إلى حدود معرفتنا، يدعم الحياة |
Bir laboratuvar buldum. Başka gezegenlerden eşyalar toplamışlar. | Open Subtitles | لقد وجدت متحفا كانوا يجمعون فيه أشياء من كواكب مختلفة |
Quinn'in raporlarında yaşamı destekleyen ama boş gezegenlerden bahsediliyordu. | Open Subtitles | تشير تقارير كوين إلى كواكب غير مسكونة قادرة على الحياة المستقلة. |
Ticaret yaptığımız çeşitli gezegenlerden meyveler. | Open Subtitles | إنها فواكه مختارة من عدة عوالم نتاجر معها |