Ben, yani en azından önceden, Gezgin'in ilgisiydim. | Open Subtitles | أنا الآن أو كنت على الأقل فكرة المتجول |
Bo'yu kim kaçırdı biliyorum. Gezgin'in kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف من إختطف بو أعرف من يكون المتجول |
Gezgin'in seni bulmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أنا سبب عثور المتجول عليك |
Aslında bu Gezgin, bilirsiniz, boyut bakımından diğer Gezgin'in 10 katı büyüklüğünde, ve kütle bakımından 3 katı büyüklüğünde. | TED | هذه العربة الجوالة و للأسف، أكبر بعشر مرات من العربة السابقة و أثقل بثلاث مرات منها. |
Ve Aslında uydu görüntülerin birleşimini Gezgin'in gerçekte bilim yapması için kulandık, çünkü büyük bölgeleri gözlemleyebiliriz ve ardından o Gezginleri etrafta dolandırabilir ve temelde belli bir yere gönderebilirsiniz. | TED | في الواقع، قمنا بالاستعانة بالأقمار الصناعية و العربة الجوالة للقيام بالتجارب العلمية لأننا نستطيع مراقبة مساحات كبيرة و من ثم توجيه العربة للتحرك في هذه المناطق والتوجه ببساطة إلى أماكن محددة |
Evet, o Gezgin'in ellerinde. | Open Subtitles | هذا صحيح رومير يتحكم بها |
Babalar'ın sonu demek Gezgin'in sonu demektir. | Open Subtitles | نهايه الاباء هي نهايه رومير |
Gezgin'in kim olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | أتذكر من هو المتجول |
Gezgin'in kim olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر من هو المتجول |
Ve itiş gücüyle yüzeye kadar gitmek istemedik çünkü yüzeyin kirlenmesini istemiyorduk, Gezgin'in o an ayakları üstüne iniş yapmasını istedik. | TED | و لم نرد أن نستخدم محركات الدفع النفاث خلال عملية الهبوط كلها لأننا لم نرد أن نلوث السطح. أردنا أن تحط العربة الجوالة مباشرة على أرجلها. |